Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/42091 Esas 2017/11297 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/42091
Karar No: 2017/11297
Karar Tarihi: 18.10.2017

Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/42091 Esas 2017/11297 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2015/42091 E.  ,  2017/11297 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma yada aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunması bir kez yapmasının yeterli olmadığı, eylemin ısrarla tekrarlanması süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.
    Somut olayda, sanığın kendisini terk eden ve hakkında Aile Mahkemesinden tedbir kararı çıkartan eşini 25/10/2013 tarihinde üç defa aradığı ve hakkında tedbir kararı çıkarılmasından önce pekçok mesaj çektiği gerekçesiyle TCK. 123. maddesi uyarınca cezalandırılmasını teminen dava açıldığı, sanığın barışmak için aradığını ve mesaj gönderdiğini savunması ve mesaj içerikleri incelendiğinde, katılana karşı sevgisine dair sözler içermesi ve katılandan telefonu açmasını istediğinin anlaşılması karşısında, sanığın kastının ne şekilde sırf huzur ve sükunu bozma saiki olarak kabul edildiği yöntemince açıklanmadan, yetersiz inceleme ve yasal olmayan gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulması,
    2- Kabule göre de;
    a) Sanık hakkında tekerrüre esas alınan hapis cezasının dayanağı olan tehdit suçunun hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1. madde hükmü uyarınca uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında anılan suça ilişkin mahkumiyet hükmü açısından uyarlama yapılıp yapılmadığı araştırılıp, bunun sonucuna göre mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi zorunluluğu,
    b) 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olan 16 TL yargılama giderinin, CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerekirken, sanıktan tahsiline karar verilmesi,
    c) TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması,
    Kanuna aykırı ve sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18.10.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.