(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/29714 E. , 2020/6151 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... ile ... Güvenlik Hiz. Ltd. Şti. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı askerlik şubesinde 05/09/2006-30/06/2008 tarihleri arasında özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, askerlik şubesi kapandığından tazminat ödenmeden iş akdinin feshedildiği iddiası ile kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı ... ile davalı ... Güvenlik Hiz. Ltd. Şti vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Davada hukuki dinlenilme haklarının kısıtlanıp kısıtlanmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hakim, Kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez.
Hukuki dinlenilme hakkının gereği olarak taraflar duruşmaya çağrılmadan, taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesi, Anayasa"nın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına imkan tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur ve aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının da en önemli unsurudur.
Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
Savunma hakkını güvence altına alan Anayasa’nın 36. maddesi ile 6100 sayılı Kanun"un 27. maddesinde de açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Öte yandan, taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece re’sen nazara alınması gereken bir olgudur ve mahkemenin, dava dilekçesi ile duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, 6100 sayılı Kanun"un amir hükmü gereğidir.
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, itirazların yapılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların duruşma gününden haberdar edilmesi ile mümkün olur. Kişinin hangi yargı merciinde duruşması bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilmesi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğünde açıklanan usule uygun tebligat yapılması ile sağlanabilir.
Somut uyuşmazlıkta; yukarıda yapılan açıklamalar ışığında usulüne uygun taraf teşkili tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşması yapılarak taraflar arasındaki anlaşmazlıkların belirlenmesi, arabuluculuk teklifinin yapılması, uzlaşma sağlanamadığı takdirde yargılamaya devam edilerek tarafların bildirdiği delilerin toplanması, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir iken, davalı şirkete usulüne uygun tebliğ yapılmadan aynı şirkete karşı mahkemede açılmış olan diğer bir dosyada davalıyı temsil eden davalı vekiline doğrudan tebligat çıkartılması, 03/03/3016 tarihli duruşmada daha sonra yapılmasına karar verilen ön inceleme duruşmasının sonraki tarihlerde yapılmadan yargılamaya devam ederek hüküm kurulması savunma hakkının ihlali niteliğindedir.
2-Kabule göre de, davacının kabul edilen çalışma süresi 2 yıl 4 ay 25 gün olup, bu çalışma süresine göre ihbar öneli 6 hafta olduğu halde davacı lehine 8 haftalık ihbar tazminatı hesaplanması, ayrıca davacı lehine 2.936,51 TL kıdem tazminatı ve 2.299,92 TL ihbar tazminatı hesaplandığı ve davacı taleplerini bu miktar üzerinden ıslah ettiği halde, kıdem tazminatının toplam 3.036,51 TL, ihbar tazminatının toplam 2.399,92 TL olarak hüküm altına alınması talep aşımı mahiyetindedir.
Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden verilen karar hatalı olup sair hususlar incelenmeksizin bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, sair hususlar incelenmeksizin yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı ... Güvenlik Hiz. Ltd. Şti"ye iadesine 09/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.