Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11701
Karar No: 2016/11390
Karar Tarihi: 22.12.2016

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/11701 Esas 2016/11390 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/11701 E.  ,  2016/11390 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, hileye dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, .... ilçesi 139 ada 14 parsel sayılı taşınmaz maliki olduğunu, yeğeni olan davalının kendilerine ait taşınmazın sehven adına, tescil edildiğini, yanlışlığın karşılıklı olarak tapuda düzeltileceğini bildirmesi üzerine tapuda devir işlemi gerçekleştirdiklerini, elektrik aboneliği sırasında da kendi taşınmazını devrettiğinin anlaşıldığını ileri sürerek, davalı adına tapunun iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı, davacı devrettiği 219 m2 evin dedesinden intikâl geldiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, ispat külfetinin yer değiştirdiğini, davalının da taşınmazı devralmasının haklılığını ispatlayamadığı gerekçesiyle, tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
    Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
    Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
    ./..






    Diğer taraftan, Türk Medeni Kanununun 6. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddeleri uyarınca; davanın taraflarından her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür.
    Somut olaya gelince; mahkemece ispat yükünün davalıya ait olduğu belirtilmiş ise de, iddianın ileri sürülme şekline göre, ispat yükünün davalıya çevrilmesi isabetsizdir. İspat yükü davacıdadır. Yukarıda belirtildiği gibi hile her türlü delille ispatlanabilir.
    Hâl böyle olunca, mahkemece yukarıdaki ilkeler doğrultusunda tarafların gösterdiği dosyada toplanacak deliller ve taraf tanıklarının hile iddiası yönünden yeniden dinlenerek sonucuna gidilecekken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi