20. Hukuk Dairesi 2015/16271 E. , 2016/4031 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki yapılan tazminat davasının yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 05/04/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı ... vekili Av. ... ile diğer taraftan davalı vekili Av. ... ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili ... ... dava dilekçesinde ile, vekil edenin 17/12/2010 tarihinde ... mahallesi 442 parsel sayılı taşınmazı ... ..."ndan 550.000,00.-TL bedel ile satın aldığını, satıcı hayatta iken oğlu ... ... tarafından babasının hukukî ehliyetinin olmadığı iddiasında bulunulduğunu, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası ile satıcı ... ..."nun satış tarihinde hukukî ehliyetinin olmamasından bahisle satışın iptal edildiğini, müvekkilinin bu yeri tapu kayıtlarına güvenerek satın aldığını, bu nedenle, satışı yapılan yere ilişkin tapu kayıtlarının tutulmasından kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle TMK"nın 1007. maddesi gereği davalı ...nin sorumlu olduğu iddiasıyla tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı , davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu sicilinin gerektiği gibi tutulmaması nedeniyle uğranılan zararın TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ... mahallesi 442 parsel sayılı taşınmaz, tapu sicilinde ... adına kayıtlı iken 17/12/2010 tarih ve 27681 yevmiye numaralı işlemle davacı ...’a satıldığı işlem sırasında Tapu Müdürlüğünce doktor raporu istendiği ve ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi Baştabipliğinden alınan, Psikiyatri Uzmanı doktor tarafından düzenlenen 17/12/2010 tarih 16101 numaralı “...’nun yapılan Psikiyatrik muayenesinde bilinci açıktı, yönelimi sağlam, bellek kusuru yoktu, gerçeği değerlendirmesi ve yargılaması sağlam, akli melekeleri yerindedir.” raporunun sunulmuş olduğu, daha sonra satış işlemini yapan ...’in oğlu ... tarafından işlem tarihinde babasının fiil ehliyetine sahip olmadığı iddiasıyla ... adına olan tapu kaydının iptaline karar verilmesini 20/12/2010 tarihinde talep ettiği, yargılama sırasında alınan 15/02/2012 gün ve .... sayılı Adli Tıp Raporunda “fiili ehliyetini müessir ve kişide şuur ve harekat serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede olan (Demansiyel Sendrom) denilen bunama halinin saptandığı, kurulumuzca kişide tespit edilen Demansiyel Sendrom denilen bu akli arızanın klinik, fizyopatolojik ve ilerleyici vasfı da dikkate alındığında işlem tarihi olan 17/12/2010 tarihine teşmil ettirilebileceği tıbbi kanaatine varıldığı” bildirilmesi üzerine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/02/2013 gün ve 2010/833-95 sayılı ilâmıyla 442 sayılı parselin ... adına olan tapu kaydının iptaliyle önceki malik .... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, hükmün Yargıtay denetiminden geçerek 16/10/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve satış işlemi sırasında Tapu Sicil Tüzüğünde belirtildiği şekilde rapor alınmış olmasına ve tapu iptali ve tescil davasında alınan adli tıp raporunda da belirtilen kanaatin kesin sonuç olmayıp ihtimalin tespitinden ibaret olduğuna göre ...nin TMK’nın 1007. maddesinde düzenlenen sorumluluk halinin oluşmadığı kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...ye verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nın 297/1-ç ve aynı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 05/04/2016 günü oy birliği ile karar verildi.