16. Ceza Dairesi 2016/3877 E. , 2016/4785 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne silah sağlama
Hüküm : TCK"nın 315/1, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 35, 62/1, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmedilen cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından sanıklar müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMUK 318. maddesi uyarınca REDDİNE,
Dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24.02.2009 tarih, 2008/9-78 esas, 2009/39 sayılı kararında;
765 sayılı TCY’nın silahlı çetenin sair efradı olmak suçunu ve yaptırımını düzenleyen 168/2 ve silahlı çete mensuplarının hal ve sıfatlarını bilerek yardım ve yataklık etmek suçunu ve yaptırımını öngören 169. maddeleri kaldırılmış, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY’nda örgütlü suçlar yönünden yeni ve farklı bir düzenleme benimsenmiştir. Bu kanunda suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin hükümlere 220. maddede yer verilip, Devletin güvenliğine, toprak bütünlüğüne, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma, yönetme ve üye olma suçları ise, 314. maddenin 1 ve 2. fıkralarında tanımlanıp yaptırıma bağlanmış, 314. maddenin 3. fıkrasında; “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler”in, bu suç açısından da aynen uygulanacağı belirtilmiştir.
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin TCK"nın 220. maddenin 6. fıkrasında, “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişinin, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı” cezalandırılacağı hükmüne yer verilip, anılan normun konuluş amacı gerekçesinde; “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı cezalandırılır” şeklinde açıklanmış, aynı maddenin 7. fıkrasında da; “örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin örgüt üyesi olarak cezalandırılacağı belirtilmiş, böylece örgüt mensubu olmasa bile örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmiş olanlar ile örgüt adına suç işleyenlerin örgüt üyesi olarak cezalandırılacakları hüküm altına alınmıştır.
Görüldüğü gibi, 765 sayılı TCY’nın sistematiğinden tamamen farklı bir anlayışla yapılan bu düzenlemelerde örgütün faaliyetleri doğrultusunda işlenen suçlardan da ayrıca sorumluluk esası kabul edilmiş, yardım etme eylemleri de örgüt üyeliğine eş değerde görülecek, bağımsız bir yardım suçuna kural olarak yer verilmemiştir.
Ancak, gösterdiği vahamet dikkate alınarak örgüte silah sağlama şeklindeki yardım eylemleri, bağımsız bir suç olarak düzenlenmiş, 5237 sayılı TCY’nın, “Silah sağlama” başlığını taşıyan 315. maddesinde, “Yukarıdaki maddede tanımlanan örgütlerin faaliyetlerinde kullanılmak maksadıyla bunların amaçlarını bilerek, bu örgütlere üretmek, satın almak veya ülkeye sokmak suretiyle silah temin eden, nakleden veya depolayan kişi, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükmüne yer verilmiştir.
Maddede düzenlenen suç, örgüte yardımın özel bir şekli olup, Devletin güvenliğine, toprak bütünlüğüne, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçları işlemek amacıyla kurulan silahlı örgütlerin faaliyetlerinde kullanılmak üzere, bunların amaçlarını bilerek üretmek, satın almak ve ülkeye sokmak suretiyle silah, cephane veya nitelik ve nicelik yönünden vahim olan benzeri maddelerin temin edilmesi, nakledilmesi ve depolanması bağımsız bir suç olarak düzenlenmiş ve daha ağır bir yaptırıma bağlanmıştır.
Nitekim madde gerekçesinde, “Madde metninde, silahlı örgüt suçu kapsamına giren örgütlerin faaliyetlerinde kullanılmak üzere silah, cephane veya benzeri maddelerin sağlanmasını, imal veya icat veya bunların naklini veya bu maddelerin hazırlanmasını veya bu maksatla yabancı memleketlerden Türkiye"ye söz konusu maddelerin sokulmasını veya saklanması ve taşınmasını ayrıca cezalandırmaktadır.
Suçun manevi unsuru, söz konusu fiillerin, örgütlerin amaçları bilinerek gerçekleştirilmesidir.
Söz konusu maddelerin kullanılması suretiyle ve örgütün faaliyeti çerçevesinde çeşitli suçların işlenmesi hâlinde; bu silah ve cephaneyi temin eden kişiler, aslında bu suçların işlenişine yardım eden olarak sorumlu tutulmaları gerekir. Ancak, söz konusu fiiller bu madde kapsamında müstakil bir suç olarak tanımlandığı için, sadece bu suçtan dolayı cezaya hükmetmek gerekecektir” açıklamasına yer verilmiştir.
Bu suçun oluşması için failin, örgütün faaliyetlerinde kullanılacağını bilerek “üretmek, satın almak, ülkeye sokmak suretiyle silah temin etmek” veya “nakletmek” ya da “depolamak” şeklinde sayılan, seçimlik eylemlerden birisini gerçekleştirmesi gerekmektedir. Suçun manevi unsuru ise, madde gerekçesinde de belirtildiği üzere söz konusu eylemlerin, örgütün amaçlarını bilerek gerçekleştirilmesi, yani kasttır” ifadelerine yer verilmiştir. Bu yaklaşıma göre, silahlı terör örgütüne silah sağlama suçunda seçimlik hareketlerden birinin gerçekleşmesi ile suç tamamlanmış olacağından koşulları oluşmayan TCK"nın 35. maddesi gereği teşebbüs hükümlerinin uygulanması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanıklarının suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, cezalarının azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafiilerin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "30.04.2014" yerine "2014" olarak yazılması,
2-Amacını bildiği TCK"nın 314. maddesinde belirtilen bir örgüte, faaliyetlerinde kullanmak üzere silah temin etme eylemi, silahlı örgüte yardımın özel bir şekli olup TCK"nın 315. maddesi gereğince yaptırıma bağlanmıştır. Bu şekilde eylemi gerçekleştiren sanıklar hakkında 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107. maddesinin dördüncü fıkrası ile 108. maddesi hükümleri uygulanma olanağı bulunmasına rağmen, ancak örgüt mensupları hakkında uygulama imkanı bulunan TCK"nın 58/9. maddesinin sanıklar hakkında uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, gerekçeli kararda suç tarihi kısmındaki “2014” ibaresinin çıkarılarak yerine “30.04.2014” ibaresinin eklenmesine ve TCK"nın 58/9. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların bütünüyle çıkarılmasına karar verilmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.