20. Hukuk Dairesi 2015/16380 E. , 2016/4030 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 05/04/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden Hazine vekili Av. .... ile diğer taraftan... Belediye Başkanlığı vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, mahkemenin 2013/236 Esasına kaydı yapılan, 05/04/2013 tarihli dava dilekçesiyle, tapuda ... adına kayıtlı, 534 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı iddiasıyla tapu kaydının iptaline, müdahalenin önlenmesine ve üzerindeki yapıların kal’ine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Belediye 29/04/2013 tarihli cevabî dilekçesiyle çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verilmesi halinde fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 10.000.-TL tazminatın Hazineden alınmasına karar verilmesi talepli karşı dava açmıştır.
Mahkemece davalı Belediyenin Hazineye yönelik açtığı karşı dava tefrik edilip mahkemenin 2014/158 Esasına kaydı yapıldıktan sonra: davacı Belediyenin davasının kabulüne, 5.214.036,00.-TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemenin 2013/236 Esas sayılı dosyasında 18/03/2014 tarih ve 2014/138 sayılı karar ile Hazinenin davasının kabulüne, .... 534 ada 1 sayılı parselden ifrazen oluşan 534 ada 4 sayılı parselin davalı Belediye adına olan tapu kaydının iptaliyle kıyı olarak tapuya terkinine karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin 05/08/2014 tarihinde kesinleşmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki, hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporunda emsal alınan taşınmazın satışa ilişkin belgeleri bulunmadığından denetlenemediği gibi değerlendirme tarihi olarak karşı davanın açıldığı tarihten farklı bir tarihin esas alınması nedeniyle de hükme yeterli değil ise de bunlardan önce alınması gerekli yargı harcı eksik alınmıştır.
Taraflardan her biri, yapmış olduğu usûl işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Islahın kısmen veya tamamen olduğuna bakılmaksızın taraflar aynı davada ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir. Ancak ıslah işlemi harca tâbi bir işlem olup ıslah edilen husus değer artırımı ise nispi tarifeye göre, değilse maktu harç yatırılmalıdır. Davalı taraf harçtan muaf olsa dahi ıslah harcının alınması gerekir.
492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesinin birinci cümlesinde “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz” hükmü yer almaktadır. Bu kanuni düzenleme gereğince ıslah edilen miktar yönünden bakiye nispi karar ve ilâm harcı ödenmeksizin sonraki işlemlerin yapılmasına olanak bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.12.2013 gün ve 2013/21-445 E., 2013/1625 K. sayılı kararında da bu görüş benimsenmiştir.
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde 10.000.-TL olarak açıkladığı tazminat talebini, 12/03/2015 tarihli dilekçe ile 5.214.036,-TL’ye arttırmış ise de, dava niteliği itibariyle nisbi harca tâbi olmasına rağmen 27,70.-TL maktu harç yatırarak ıslah harcını eksik yatırmıştır. Buna göre mahkemece, ıslah harcını tamamlamak üzere davacıya süre ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, harcı eksik yatırılan ıslah beyanına değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı Hazineye verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nın 297/1-ç ve aynı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 05/04/2016 günü oy birliği ile karar verildi.