11. Hukuk Dairesi 2015/10897 E. , 2016/6894 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2013
NUMARASI : 2009/317-2013/93
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.04.2013 tarih ve 2009/317-2013/93 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada karar, davalı-karşı davacı vekili ile katılma yoluyla davacı-karşı davalı vekili; karşı davada ise davalı-karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı asil, davalı-karşı davacı ile aralarında imzalanan 23.12.2008 tarihli sözleşme uyarınca davalının üzerine kayıtlı ... ... ... plakalı aracın %50 hissesini kendisine devrettiğini, sözleşme gereğince kendisinin de ... . .... ve .. . .... plakalı araçları davalıya devrettiğini, davalının sözleşmeye aykırı davrandığını ileri sürerek, toplam 21.130,00 TL"nin davalıdan tahsiline, 23.12.2008 tarihli sözleşmenin ve ortaklığın feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı asil, asıl davanın reddini savunmuş; karşı davada ise, davacı-karşı davalının aralarında imzaladıkları sözleşmeden dolayı 24.788,00 TL borçlu olduğunu ileri sürerek, 24.788,00 TL"nin davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; gerek asıl gerekse karşı davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle, asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Asıl davada karar, davalı-karşı davacı vekili ile katılma yoluyla davacı-karşı davalı vekili; karşı davada ise davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, karşı davada davalı-karşı davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları ile asıl davada davacı-karşı davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı-karşı davacı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazına gelince;
İşbu davada, davalı-karşı davacı kendisini vekille temsil ettirdiği halde mahkemece davalı-karşı davacı vekilinin duruşmalara katılmadığı, beyan dilekçesi olmadığı ve sadece vekaletname sunduğundan bahisle davalı-karşı davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de avukatlık ücreti takdiri için vekaletname ibrazı yeterli olduğu gibi davalı-karşı davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunduğu görülmekle, adı geçen taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yerinde bulunmamıştır. Bu durumda, kararın davalı-karşı davacı yararına bozulması gerekmekte ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 1086 sayılı HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde, düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle karşı davada davalı-karşı davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları ile asıl davada davacı-karşı davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle asıl davada davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 5 nolu bendinin hükümden çıkarılarak ve yerine "Davalı-karşı davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince 2.535,60 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya ödenmesine" bendinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 30,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden karşı davada davalı-karşı davacı ve asıl davada davacı-karşı davalıdan ayrı ayrı alınmasına, 22.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.