Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18268
Karar No: 2017/2143
Karar Tarihi: 28.02.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/18268 Esas 2017/2143 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/18268 E.  ,  2017/2143 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen dava davalısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Asıl davacı vekili, murisin yolcusu olduğu davalıya zorunlu trafik sigortalı aracın dava dışı araca kusurlu olarak çarpması sonucu murisin vefat ettiğini, murisin müvekkilinin resmi nikahsız beraber yaşadığı eşi olduğunu, müvekkilinin destekten yoksun kaldığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden aksi halde dava tarihinden işleyecek avans faizi veya yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş, bedel artırım dilekçesiyle talebini 54.161,07 TL"ye yükselterek dava tarihinden işleyecek avans faizi veya yasal faiz talep etmiştir.
    Birleşen dava davacıları vekili, davaya esas değeri 1.000 TL göstererek murisin yolcusu olduğu davalıya zorunlu trafik sigortalı aracın dava dışı araca kusurlu olarak çarpması sonucu murisin vefat ettiğini, müvekkillerinin murisin anne ve babası olduğunu, destekten yoksun kaldığını, davalının davadan önce yaptığı ödemenin yetersiz olduğunu beyanla, belirsiz alacak davası olarak belirlenecek maddi tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle maddi tazminat taleplerini davacı ... için 5.503,21 TL, davacı ... için 3.771,59 TL’ye yükselterek temerrüt tarihinden işleyecek faiz talep etmiştir.
    Asıl ve birleşen dava davalısı vekili, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı aracın kusuru ile sınırlı olduğunu, ... tarafından ödeme var ise tazminattan indirilmesi gerektiğini, dava açılmadan önce yapılan başvuru üzerine müvekkilinin birleşen dava davacılarına ödeme yaptığını, ödemenin davacıların tüm zararını karşıladığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, mahkememizin 2013/72 Esas sayılı davası yönünden; 54.161,07 TL"nin dava tarihi olan 29/01/2013 tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin talep haklarının saklı tutulmasına, birleşen ...3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/278 Esas sayılı davası yönünden; davacı ... için 5.503,21 TL, davacı ... için 3.771,59 TL olmak üzere toplam 9.274,80 TL tazminatın aktüer raporunun hazırlandığı 24/01/2013 tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm asıl ve birleşen dava davalısı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın (aşağıda (2) ve (3) no’lu bentlerde belirtilen hususlar dışında) hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, asıl ve birleşen dava davalısı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Asıl ve birleşen dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda kaza tarihinde 30 yaşında olan destek Elmas’ın resmi nikahsız beraberlik yaşadığı da gözetilerek Dairemizin yerleşmiş uygulamaları gereğince hayatın olağan akışına göre en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek destek paylarının hesaplanması gerekirken, hiç çocuğu olmayacakmış gibi kabul edilerek davalı aleyhine fazla tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp belirtilen hususta bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru değildir.
    3-Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresini, bakiye yaşam süresi varsa bu sürenin de
    pasif çalışma dönemini oluşturduğu, tazminatın hesabında pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararın asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır.
    Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira asgari geçim indirimi ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasında esas ücrete dahil edilemez.
    Mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda asgari ücret esas alınmakla birlikte, pasif dönemde de asgari geçim indiriminin dahil edildiği anlaşılmaktadır. Pasif dönem zararının, asgari geçim indirimi olmaksızın asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğinden, mahkemece aynı bilirkişiden bu yönde ek rapor alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dava davalısı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dava davalısı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen dava davalısına geri verilmesine 28/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi