Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6048
Karar No: 2014/8151
Karar Tarihi: 15.12.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/6048 Esas 2014/8151 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/6048 E.  ,  2014/8151 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 28/12/2010
    NUMARASI : 2007/218-2010/469

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, dosya içerisinde tebligat için mürafaa pulu bulunmadığından duruşma isteminin red edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Asıl davada davacı vekili, müvekkili şirketin A. ili, Ç. ilçesi, K. Mahallesinde bulunan .. ada .. parsel sayılı taşınmazda arsa payı karşılığı inşaat yapmak üzere arsa sahipleri ile sözleşme imzaladığını, sözleşme uyarınca kat irtifakı tesis edilen taşınmazdaki 21 nolu bağımsız bölümün mülkiyetinin davacı şirkete bırakıldığını, davacının edimlerini yerine getirdiği sırada davalılardan A. A."ın, davacıya kredi temin edeceği şeklindeki beyanlarla arsa sahiplerinden davalı N.. Y.. ve A.. Ş.."in, iradelerini sakatlayarak bu taşınmazın kendi adına tescilini sağladığını, kötüniyetli ve muvazaalı işlemler olduğu için peşpeşe yapılan satışlarla en son davalılardan S.. İ.. ve Y.. İ.. adındaki kişilere dairenin devredildiğini, davacı şirketin yazılı muvafakatı olmaksızın dairenin başkasına devredilemeyeceğini, arsa sahiplerinin davacıya ait olan bu daireyi bilerek ve muvafakat almaksızın satış yaptıklarını, satışın hükümsüz olduğunu, hukuken korunan bir durumun bulunmadığını, tüm satışların TMK"nın 2. maddesi anlamında kötüniyetli ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, 21 nolu dairenin davalılar S.. İ.. ve Y.. İ.. adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tescilini, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin tespiti ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı N.. Y.. ve A.. Ş.. vekili, müvekkillerinin bir kısım arsa sahiplerinin vekili sıfatı ile hareket ettiğini, yine H.. E.., Havva Er, F.. E.., B.. Ö.. ve İ.. G.."in vekillerinin ise davacı şirketin sahibi olan V.. D.."ın oğlu B. D. olduğunu, davacının 3.şahıs ile pazarlık yapıp daireyi sattığı ve parasını aldığını, yine aynı şekilde 2 ve 13 nolu dairelerin de bu şekilde satıldığını, iddiaların dayanaksız ve asılsız olduğunu, müvekkillerinden N.. Y.."ın arsa sahibi olmayıp, vekil sıfatı ile hareket ettiğini, sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı S.. İ.. ve Y.. İ.. vekili, müvekkillerinin dava konusu taşınmazı üzerindeki kredi borcunu ödeyerek ve kendilerine ait araçları vermek suretiyle satın aldıklarını, satın aldıklarında inşaatın %50 seviyesinde olduğunu, müvekkilleri ile diğer davalılar arasında akrabalık ve arkadaşlık bulunmadığını, tapuya güvenerek satın aldıklarını, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tapuya şerh verilmediğini, muvazaa iddiasının asılsız olduğunu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı A.. A.., dava konusu taşınmazı, bedelini V.. D.."a ödeyerek satın aldığını, V.. D.."ın yüklenici Doğ-Ba inşaatın sahibi olduğunu, daireyi 150.000,00 TL"ye satın aldığını ve bedelini bu şahsa ödediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı N.. Ç.., davaya cevap vermemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, asıl davaya konu olan taşınmazın asıl dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin arsa sahibi olan davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalılar C.. A.., A.. Y.., İ.. Y.., A.. Ş.., M.. Ö.., A.. Ö.., Z.. Ö.., O.. Ö.., H.. Ö.., İ.. K.., M.. Ö.., M. A.Ö., dava konusu 21 nolu dairenin yüklenici davacının gösterdiği kişiye arsa sahipleri tarafından ortak karar ile satıldığı ve bedelinin davacı tarafça alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davalılar F.. E.., H.. E.. ve H.. E.. vekili, satış sebebiyle müvekkilleri olan arsa sahiplerinin ve yüklenicinin bir bedel almadığını, iradelerinin sakatlandığını, satışların muvazaalı olduğunu, müvekkillerinin iradelerinin sakatlanarak yolsuz tecil yapıldığını, müvekkillerine atfedilecek kusurlu davranışın söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ülkemizdeki genel uygulamasının, arsa sahipleri ile yüklenici arasında yapılan sözleşme uyarınca, yüklenicinin kademeli olarak inşaatın devamı sırasında, arsa sahiplerinin vereceği satış yetkisi ile kendisine düşecek bağımsız bölümün satışını yapabildiği ve yüklenicinin gösterdiği alıcıya arsa sahipleri tarafından dairelerin arsa payları oranında tapusunun devredildiğinin bilindiği, burada yüklenicinin satış yapmayarak, dairenin tapu kaydını sözleşmede belirtilen koşullarda edimini ifa ettiğinde kendi üzerine almasının istisna olduğu, genellikle yüklenicilerin, tapu kaydını almadan, satış yaparak arsa sahiplerince de tapuda devir işleminin yapıldığı, bu olgular ışığında dava konusu bağımsız bölümün ilk olarak davalılardan A.. A.."a 21.11.2005 tarihinde resmi senet ile satıldığı, bu senette A.. A.."ın alıcı, N.. Y.., A.. Ş.. ve B. D."ın satıcı ve vekilleri sıfatıyla hareket ettikleri, satıcı vekili olarak hareket eden B. D."ın davacı şirketin yetkili müdürü olan V.. D.."ın oğlu olduğu, şirket müdürünün oğlunun arsa sahiplerinden almış olduğu vekalet ile ilk satış işleminde N. Y. ve A.. Ş.. ile birlikte imzasının bulunması karşısında davacı şirketin bu satış işleminden haberdar olmadığı yönündeki savunmasının yerinde görülmediği, davacı şirket


    müdürünün oğlu olan B.D."ın yukarıda açıklanan olgular doğrultusunda yüklenicinin sattığı dairenin tapuda alıcıya devir işleminde arsa sahiplerinin vekili sıfatıyla hareket ettiği, bu bağlamda davacı şirketin, muvazaa iddiasının yerinde olmadığı, keza arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde de davacı şirket müdürünün oğlu B. D."ın vekil sıfatıyla davacı şirketle sözleşmeyi imzaladığı, bu nedenle sözleşmenin düzenlenmesinden satış tarihine kadar olan bütün işlemlerden davacının haberdar olduğu ve yukarıda da açıklandığı üzere ülkemizdeki genel uygulama çerçevesinde satışın davacı tarafından yapılarak daire bedelinin alındığı, arsa sahipleri tarafından yalnızca tapuda devir işlemi için asaleten veya vekaleten işlemlerin yapıldığı, taşınmazın A.. A.."a devrinden sonra iki kez el değiştirmesinin tek başına muvazaa nedeni olamayacağı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Davayı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi