MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 62, 51, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan vekilinin, 14/03/2013 tarihli dilekçeyle hükmü temyiz ettiği dikkate alınarak, tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
Katılan kitap tanıtımı için sanığa 4.700 TL para vermesine rağmen bir gazetede reklam koordinatörü olarak çalışan sanığın tanıtımı yapmadığı gibi katılanın parasını da iade etmediği, bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Bu hukuksal bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde, katılan, sanığın tanıtım için herhangi bir işlem yapmadığını, tanıtım veya röportaj yayımlanması konusunda sanığın gereğini yerine getirmediğini ve verdiği parasını da iade etmediğini belirtmesine rağmen, sanık, katılanla yaptığı anlaşma gereğince sanığın kitabı için üç kez tanıtım yapıldığını, aldığı parayı da buraya harcadığını belirttiği dikkate alınarak gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, suç tarihindeki ilgili gazete yayınlarının istenerek sanığın, katılanın kitabı için tanıtım yapıp yapmadığı, yapılan bu tanıtımın maliyetinin ne kadar olduğu, katılanın verdiği paranın bu maliyeti karşılayıp karşılamadığının sorulması, katılanın yeniden ifadesinin alınarak, sanığın verdiği parayla yaptığı işe dair kayıtların istenmesinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 05/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.