Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/2558 Esas 2018/562 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2558
Karar No: 2018/562
Karar Tarihi: 05.02.2018

Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/2558 Esas 2018/562 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2017/2558 E.  ,  2018/562 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : a-Temyiz talebinin reddi
    b-Beraat

    Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hükümden sonra verilen temyiz talebinin reddi kararı müşteki tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Müştekinin duruşma tarihinde yurtdışında olduğu, bu adresin daha önce mahkemeye bildirilmesine rağmen, farklı bir adrese yapılan tebliğin usulsüz olması nedeniyle müştekinin duruşmaya katılamadığı dikkate alınarak ve katılan sıfatını alabilecek şekilde suçtan zarar görmüş bulunan yakınanın, 5271 sayılı CMK"nın 260. maddesinin 1.fıkrası uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenerek ve gerekçeli kararın, sanığın bildirdiği adres yerine farklı bir adrese gönderildiği dikkate alınarak, 03/07/2014 tarihli temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğunun anlaşılması karşısında usul ve yasaya aykırı olarak verilen 16/06/2014 tarihli temyiz talebinin reddine dair ek kararın kaldırılması suretiyle yapılan incelemede;
    Müştekinin, eşi ...’tan boşandıktan sonra eski eşiyle ortak olduğu taşınmazın devredilmesi ile ilgili olarak teyzesinin oğlu olan sanıkla görüştüğü, sanığın, ...’e düşen hisseyi satın alma amacıyla müştekiden 26.000 TL para almasına rağmen sanığın vekalet ilişkisi dışına çıkmak suretiyle, ...’tan da vekaletname aldığı, her iki vekaletname ile satış yetkisini ele geçiren sanığın, söz konusu taşınmazı müştekinin haberi olmadan ... isimli kişiye sattığı, böylece sanığın güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
    Sanığın, söz konusu taşınmaz hissesinin müşteki tarafından kendisine satıldığını ve kendisinin bunun için müştekiye elden para verdiğini belirtmesine rağmen müştekinin, sanığa düşen hissenin alınması için sanığa vekalet verildiğini belirttiği dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, müştekinin usulüne uygun olarak ifadesinin alınması, sanığa hangi tarihte vekaletname verildiği, sanığın bu işi ücret karşılığı yapıp yapmadığı ve sanığa ödeme yaparken ayrı bir sözleşme yapıp yapmadığının sorulması, müştekinin eski eşi ..."ın ifadesinin alınarak, sanığa hangi amaçla vekalet verdiği, evin satışından haberinin olup olmadığı ve müştekinin iddialarının doğru olup olmadığının sorulması, satışın muvazaalı olduğu iddia edilmekle, taşınmazı satın alan ... isimli kişinin çağrılarak, söz konusu taşınmazı, hangi tarihte ve hangi hukuksal ilişkiye dayalı olarak devraldığının sorulması, bu satışa ilişkin belge ve ödeme evrakının dosyaya konulması, söz konusu taşınmaz nedeniyle verilen vekaletnameler, tapu kayıtları ve satış sözleşmelerinin tamamının onaylı suretlerinin getirtilerek incelenmesi, varsa konuyla ilgili hukuk mahkemesindeki dava dosyasının getirtilerek incelenmesi, onaylı suretinin dosyaya konulması, sonucuna göre; sanıklar arasında bir hizmet ilişkisi bulunup bulunmadığı, eylemin hukuki ihtilaf olup olmadığı ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının karar yerinde tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeyerek eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı olup, müştekinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 05/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.