Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/20631
Karar No: 2022/15261
Karar Tarihi: 07.11.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/20631 Esas 2022/15261 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ceza Dairesi'nde görülen bir davada sanık nitelikli hırsızlık suçundan yargılanmıştır. Bölge Adliye Mahkemesi, sanığı suçlu bulmuş ve kararı temyiz eden sanık ve avukatının taleplerini reddetmiştir. Ancak, yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve sanığın daha önceki suç kayıtlarının tekerrüre esas alınmasında yanlışlık yapıldığı belirtilerek karar bozulmuştur. Sonuç olarak, sanığın cezası düzeltilerek onanmış ve dosya ilgili adliye mahkemesine gönderilmiştir. İlgili kanun maddeleri ise şöyle açıklanmaktadır: Tebligat Kanununun 17/1. maddesi, meslek veya sanatını devamlı olarak bir yerde icra edenlerin bu yerde bulunmadıkları takdirde tebliğin daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağını belirtmektedir. Aynı kanunun 20/1. maddesi ise, tebliğ yapılacak kişinin daimi memur veya müstahdemleri tarafından başka yere geçtiği belirtilmesi halinde, tebliğ mazbatasına beyanda bulunanın adı ve soyadının yazılması gerektiğini düzenlemektedir. CMK'nın 288. maddesi, temyizin hukuka aykırılığa dayanacağını belirtirken, 294. maddesi, temyiz başvurusunun gerekçesinin belirtilmesini ve hukuki yönüne ilişkin olması gerektiğini belirtmektedir. Aynı Kanun'un 301. maddesi ise, Yargıtay'ın sadece temyiz başvurusunda belirtilen hususları inceleyeceğini ve usule ilişkin noksanlıklar varsa bunları da inceleyeceğini belirtmektedir. CMK'nın 289. maddesi ise, hukuka kesin aykırılık hallerinin varlığının tespit edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Son olarak, TCK'nın 58. maddesi, tekerrür suçu işleyenlerin bu durumda ceza artırımına tabi tutulacağını düzenlemektedir.
6. Ceza Dairesi         2021/20631 E.  ,  2022/15261 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Nitelikli hırsızlık
    HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi


    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    7201 sayılı Tebligat Kanununun 17/1. maddesi uyarınca, belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğin aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı; aynı yasanın 20/1. maddesi gereğince de, tebliğ yapılacak kişinin daimi memur veya müstahdemleri, bu kişinin muvakkaten başka yere gittiğini belirtmeleri üzerine, keyfiyet ile beyanda bulunanın adı ve soyadının tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanıp tebliğ memurunun tebliğ evrakını bu kişilere vereceği hükme bağlanmakla; somut olayda sanık müdafiine yapılan tebliğ evrakının arka kısmına yalnızca “daimi çalışanı imzasına tebliğ edildiği “belirtilip, tebligatı teslim alan çalışanın adı ve soyadının yazılmadığı gibi sanık müdafii olan Av. ...'nın hangi nedenle iş yerinde olmadığına dair şerh verilmediğinden; yapılan tebligatın usulsüz ve sanık müdafiinin öğrenme üzerine ileri sürdüğü 16/03/2017 tarihli temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır'', aynı Kanun’un 294. maddesinin ''temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek yapılan incelemede;
    Dosyada CMK'nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı tespit edilememiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdiri ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararına göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Sanığın adli sicil kayında yer alan ve en ağır olan ... 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/943 esas, 2012/573 karar sayılı 01/12/2014 tarihinde kesinleşen 1 yıl 8 ay hapis cezasını içeren mahkumiyet hükmüne ilişkin ilamın TCK'nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas bulunduğu gözetilmeden, ... olduğu şekilde Şişli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/226 Esas 2011/19 Karar sayılı 08/02/2011 tarihinde kesinleşen 29/09/2011 tarihinde infaz edilen, infaz tarihinin üzerinden 3 yıl geçmiş bulunan mahkumiyete ilişkin ilamın tekerrür uygulamasına esas alınması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5271 sayılı CMK'nın 303. verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımda ... "Şişli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/226 Esas, 2011/19 karar sayılı ilamına" ibaresinin çıkartılarak yerine "... 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/943 Esas ve 2012/573 Karar sayılı nitelikli hırsızlık suçundan TCK md. 142/1-b, 62, 53 uyarınca hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezasına ilişkin hükümlülüğünün mükerrirliğe esas alınmasına, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında koşullu salıverme süresine eklenecek miktar bakımından sanığın kazanılmış hakkının "8 ay "olarak gözetilmesine," cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, CMK’nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın ... 9. Ağır Ceza Mahkemesine, kararımızın bir örneğinin de ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Ceza Dairesine gönderilmesine, 07.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi