1. Hukuk Dairesi 2016/14517 E. , 2016/11334 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabülüne kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı ... mirasçıları tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, ..... oğlu ... mirasçıları olduklarını, imar uygulaması sonucu 1181 ada 1 sayılı parsel olan taşınmazın muris ..."den kendilerine kaldığını, anılan taşınmazın 1976 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 1936 tarih ve 1543 tahrir no"lu vergi kaydına dayanılarak senetsizden ... adına tespit gördüğünü, ancak baba adının yazılmadığını, davalı .... oğlu ..."in ise murisin torunu olduğunu, davalının ad ve soy ad benzerliği ile çekişmeli taşınmaz malikinin baba adının yazmamasından istifade ederek muris ... oğlu ..."e ait adı geçen taşınmazı diğer davalı ...’e satış yoluyla temlik ettiğini, temlikin yolsuz olduğunu ileri sürerek çekişme konusu 1181 ada 1 sayılı parselin davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile muris .... oğlu ... adına tescilini, olmadığı takdirde şimdilik 6.500,00 TL bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında istemini 48.000,00 TL"ye ıslah ederek, bu bedele satış tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmasını istemiştir.
Davalı ..., öncelikle çekişmeli taşınmazın geldisi olan 31 ada 4 sayılı parselin 1996 yılında adına tescil edildiğini ve dava tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin dolduğunu, ayrıca 31 ada 4 sayılı parselin imar uygulaması sonucu gittisi olan dava konusu 1181 ada 1 sayılı parselin kendisine ait olduğunu, dedesi ... ile bir ilgisinin bulunmadığını bildirip davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı ..., usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalı ..."ın iyiniyetli olarak hareket ettiği gerekçesiyle tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, davalı ..."in ise maliki olmadığı çekişmeli taşınmazı sattığı iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle tazminat talebinin kabulü ile toplamda 29.428,40 TL"nin temlik tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı ..."ten alınarak miras payları oranında davacılara verilmesine karar verilmiştir.
./..
Bilindiği üzere; davanın yenilenmesi tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’nun 409/4. fıkrasında ( 6100 sayılı HMK’nun 150/4 maddesi ); “Dava, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 1 ay geçtikten sonra yenilenirse yeniden harç alınır. Bu harç yenileyen tarafından ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, yeni bir dava sayılmaz.” hükümlerine yer verilmiştir.
Öte yandan, davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren bir ay geçtikten sonra, ve fakat üç ay içinde yenileme talebinde bulunulmuş, ancak yenileme harcı yatırılmamış olması halinde, mahkemenin yenileme talebinde bulunana harç yatırması için uygun bir süre vermesi gerekmektedir.
Somut olaya gelince, mahkemece 09/04/2008 tarihinde dosyanın işlemden kaldırıldığı, davacılar vekili tarafından 30/05/2008 havale tarihli dilekçe ile harçlandırılmadan davanın yenilenmesinin istenildiği, mahkemece yenileme harcının ikmali için davacılar vekiline uygun bir süre verilmediği anlaşılmaktadır.
Hâl böyle olunca, mahkemece, davacılar vekiline yenileme harcını yatırması için uygun bir süre verilmesi, verilen süre içerisinde harcın yatırılması halinde davaya devam edilmesi, yatırılmaması halinde ise 1086 sayılı HUMK’nun 409/5. fıkrası gözetilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken anılan eksiklik giderilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Davalı ... vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.