15. Ceza Dairesi 2017/2568 E. , 2018/557 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Düşme
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık hakkında verilen kamu davasının düşmesine dair hüküm o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılana ait şirkette vardiya amiri olarak çalışırken, şirkete ait hurda malzemeleri başkasına satmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Medeni Kanun"un 950. maddesine göre; alacaklı, borçluya ait olup onun rızasıyla zilyedi bulunduğu taşınırı veya kıymetli evrakı, borcun muaccel olması ve niteliği itibarıyla bu eşyanın alacak ile bağlantısı bulunması halinde, borç ödeninceye kadar hapsedebileceği, zilyetlik ve alacak ticari ilişkiden doğmuşsa, tacirler arasında bu bağlantı var sayılacağı, alacaklı, borçluya ait olmayan taşınırlar üzerinde de zilyetliğin iyiniyetle kazanılmasının korunduğu ölçüde hapis hakkına sahip olacağının hüküm altına alındığı,
Bu hukuksal bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde; sanık aşamalarda değişmeyen ifadesinde, söz konusu işyerinde 2006-2008 yılları arasında çalışırken işyerinin 2008 yılında kapandığını, kendisine tazminat ve bir maaş alacağının verilmediğini, daha sonra işyerinin 2009 yılında tekrar açıldığını, işe başlamaları halinde alacaklarının verileceği söylenmesine rağmen yaklaşık 15.000 TL alacağını alamadığını, bu nedenle hurdaları sattığını belirttiği dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, sanığın işyerinde vardiya amiri olarak çalışırken, başkasına sattığı hurdaların kendisine hizmet ilişkisi nedeniyle tevdii veya teslim edilen eşya niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi, buna dair kayıtların getirtilmesi, bilgi sahibi olan tanıkların dinlenilmesi, buna göre eylemin şikayete tabi olmayan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu kapsamında kalıp kalmadığının tespiti, sanık hapis hakkını kullandığını iddia etmekle, mağdura ait işyerindeki kayıt ve defterler ile sanık tarafından satılan hurdalara ait belgelerin getirtilerek incelenmesi, onaylı suretlerinin dosyaya konulması, sanığın iddia ettiği gibi suç tarihinde muaccel olmuş bir alacağının olup olmadığı, bu alacağın ne kadar olduğu ve satılan hurdaların değerinin ne kadar olduğu hususlarının kesin olarak belirlenmesi ile ilgili belgelerin dosyaya konulması, bütün delillerin toplanmasından sonra dosyanın muhasebeci bilirkişiye tevdiinin sağlanarak, hurdaların değerine göre işyeri zararının ne kadar olduğu ve sanığın, suç tarihi itibariyle işyerinden alacağının olup olmadığı hususlarında rapor alınması ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının karar yerinde tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 05/02/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.