18. Ceza Dairesi 2015/40275 E. , 2017/11276 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İmar kirliliğine neden olma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca, hakkındaki hüküm ilk şekliyle açıklanır. Açıklanan bu hükümdeki hukuka aykırılıklar, temyiz veya kanun yararına bozma yoluyla Yargıtay tarafından yapılacak inceleme sonucunda giderilir. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükümde prensip olarak mahkemece bir değişiklik yapma imkanı bulunmamaktadır. Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen sanık bakımından ise, yerine getirmeyiş sebebi başta olmak üzere, durumu değerlendirilip cezanın bir kısmının infaz edilmemesine, hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin yeni bir hüküm kurulabilir.
Somut olayda, sanık hakkında daha önce imar kirliliğine neden olma suçundan 5237 sayılı TCK"nın 184/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasına hükmedildikten sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın deneme süresinde yeniden suç işlemesi karşısında açıklanması geri bırakılan hükmün yalnızca açıklanmasına karar verilmekle yetinilmesi gerektiği, ancak 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanık hakkında koşullarının varlığı halinde ve yasal zorunluluk olan hallerde cezanın seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verilerek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabileceği, sanığın tekrar suç işlemesi durumunda hükmün açıklanması ile yetinileceği yerde; sanığa verilen hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nın 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesi,
2- - Suça konu yer hakkında düzenlenen 02.03.2009 tarihli yapı tatil zaptında “üçüncü fen zaptına riayet etmeyerek hisseli parselli yerde mevcut ve meskun zemin ve 1. katların üzerine 2. katın kolonlarının dikildiği, tuğla duvarlarının örüldüğü, tabliye betonunun atıldığı, sıva ve boyasının yapıldığı” hususunun belirtilmesi ve dosyada örneği bulunan 01.12.2008 ve 10.07.2008 tarihli yapı tespit ve tatil tutanakları dikkate alındığında, incelemeye esas dosya dışında, davaya konu yer hakkında öncesinde üç ayrı yapı tespit ve tatil tutanağının düzenlenmiş olduğunun anlaşılması karşısında, bu tutanaklara istinaden dava açılıp, açılmadığının araştırılması, açılmış ise bu tutanaklara ilişkin iddianame tarihler göz önüne alınarak, sonradan oluşturulan imalatın ilk iddianame tarihinden önce oluşturulup oluşturulmadığının belirlenmesi, bu açıdan yapılan değerlendirme neticesinde hukuki kesintinin meydana gelmediğinin tespit edilmesi halinde derdest dosya bulunmaktaysa davaların birleştirilerek görülmesi, açılmış olan davada hüküm kurulmuş ise dosyasının sonucunun beklenmesi, Yargıtay"ca bozulması halinde davaların birleştirilerek görülmesi, onanarak veya temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde ise, yeniden TCK"nın 43. maddesi de tatbik edilerek hüküm kurulup, önceki dosyada mahkumiyet kararı verilmiş ise tayin edilen sanığın cezasının mahsubuna karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/10/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.