16. Hukuk Dairesi 2015/10771 E. , 2016/2341 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVALILAR : HAZİNE, ...
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ...Köyü çalışma alanında bulunan 109 ada 9 parsel sayılı 74.639,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ... Tevzi Komisyonunca mera olarak belirlenen alanda kaldığı ve aynı zamanda kadim mera olduğu belirtilerek mera niteliği ile sınırlandırılmak suretiyle, 110 ada 48 parsel sayılı 16.217,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise ... Tevzi Komisyonunca oluşturulan tapu kaydına dayalı olarak davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 109 ada 9 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü ile 110 ada 48 parsel sayılı taşınmazın tamamı hakkında adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli 109 ada 9 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4.678,92 metrekarelik bölümü ile 110 ada 48 parsel sayılı taşınmazın tamamının davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre dava konusu 110 ada 48 parsel sayılı taşınmaza ilişkin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile bu taşınmaz hakkındaki hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu 109 ada 9 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; çekişmeli taşınmaz, 4753 sayılı Yasa uyarınca 1961 yılında bölgede yapılan toprak tevzi çalışmaları sırasında 426 parsel numarası ile mera olarak belirtilmiş, kadastro sırasında ise komisyonca 3402 sayılı Kanun"un 16/B maddesine istinaden mera olarak sınırlandırıldığı belirtilmek suretiyle 02.11.2010 tarihinde mera niteliği ile tespit edilmiştir. Davacı, miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın bir bölümünün mera sınırlandırmasının iptali ile adına tescili talebinde bulunmuştur. Mahkemece taşınmazın gösterilen bölümünde davacı yönünden kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Dosya kapsamı itibariyle taşınmazın davaya konu olan bölümü dışındaki kısımların eylemli mera olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, çekişmeli bölüm yönünden yöntemince mera araştırması yapılmamıştır. Bu kapsamda, uzman bilirkişiden özellikle taşınmazın davaya konu olan bölümü ile dava dışı kısımları arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususunda ayrıntılı rapor alınmamış, aynı köyden olan yerel bilirkişi ve tanıkların soyut nitelikteki beyanları ile yine soyut nitelikteki bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle karar verilmiştir. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş; öncelikle çekişmeli taşınmaz bölümünün kadim mera olup olmadığının tespiti ve mera olduğunun tespit edilmesi halinde kadim mera olan bir yerde süresi ne olursa olsun zilyetliğe değer verilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesinden ibarettir. Kadim mera olmadığının anlaşılması halinde ise mera olarak belirlendiği 1961 yılına kadar 20 yılı aşan süre ile kazanmayı sağlayan zilyetliğin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun araştırılması gerekir. Bunun için komşu köylerde oturan ve davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, tarafların aynı nitelikteki kişiler arasından bildirecekleri tanıkları, tüm tespit bilirkişileri ve hayatta olmaları halinde toprak tevzi komisyonu çalışmalarında görev yapan yerel bilirkişi veya ihtiyar heyeti üyeleri ile üç kişiden oluşacak ziraatçi bilirkişi kurulu ve bir fen bilirkişisi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesinin ne olduğu, kadim mera olup olmadığı, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, zilyetliğin kimden kime ve nasıl geçtiği, taşınmazın, toprak tevzi çalışmalarının yapıldığı 1961 yılına kadar ve halen mera olarak kullanılıp kullanılmadığı gibi hususlar tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, ayrıca hazır edilecek Toprak Tevzi Komisyonu çalışmalarına katılmış heyet üyeleri ile bilirkişilerden hayatta olanlar da tanık sıfatı ile dinlenilmelidir. Keşfe katılacak ziraatçı bilirkişi kurulundan; çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğini bildiren, öncesinin mera olup olmadığı ile bitişik dava dışı bölümden ne şekilde ayrıldığını açıklayan, komşu taşınmazların toprak yapısı ve bitki örtüsü yönünden karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren, gerektiğinde çekişmeli taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalıdır. Keşfe katılacak fen bilirkişisinden de keşif ve uygulamayı izleyip denetlemeye olanak veren, çekişmeli taşınmaza ilişkin kadastro parseli ile toprak tevzi parselini birlikte gösterir, çekişmeli taşınmazın mera niteliğindeki taşınmazdan ne şekilde ayrıldığını yan kesit çizelgesi ile açıklayan ayrıntılı rapor alınmak suretiyle toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile dava konusu 109 ada 9 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükmün BOZULMASINA, 08.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.