10. Ceza Dairesi 2014/11137 E. , 2015/55 K.
"İçtihat Metni"İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : ... Çocuk Mahkemesi"nin
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER :
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında ... Çocuk Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucu 07.04.2011 tarihinde 2010/239 esas ve 2010/383 ek karar sayılı kararı ile verilen hapis cezası, sanık tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce 29.09.2014 tarihinde 2012/12689 esas ve 2014/9293 karar sayı ile temyiz isteğinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca Dairemizin temyiz isteğinin reddi kararına itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ :
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz yazısında özetle; suç tarihi itibariyle 18 yaşını ikmal etmemiş olan sanığın, yargılama esnasında yapılan duruşmalar ve alınan savunmaları sırasında, 18 yaşını ikmal etmesi nedeniyle müdafii ile temsilinde zorunluluk bulunmadığı, sanığın bu konuda beyanı alınmadan ve kendisine müdafii atandığından haberdar edilmeden ve görevi soruşturma aşamasında son bulan müdafiin mahkemece re"sen duruşmaya davet edilip, yargılamanın bu müdafii huzuru ile yürütülerek sonuçlandırıldığı, hüküm mahkemesinde hiçbir duruşmaya katılmayan sanığın müdafiin varlığından da bu nedenle haberdar olmadığı, sanık hakkındaki nihai kararı temyiz etmekteki müdafiinin zaafı nedeniyle sanığın temyiz hakkının bulunmadığının ve temyizinin süresinde olmadığının kabulünün hak ve nesafet kurallarına uygun düşmeyeceği, temyiz isteğinin reddi kararının hatalı olduğu belirtilerek, dosyanın itirazen tekrar incelemesinin yapılması istenmiştir.
C) CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZIYLA İLGİLİ YASA HÜKÜMLERİ :
1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308. maddesi :
(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re"sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kurulu"na itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
(2) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen fıkra) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
(3) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen fıkra) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderir.
D) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ :
Suç tarihinde 18 yaşından küçük olup, yargılama esnasında yapılan duruşmalar ve alınan savunmaları sırasında, 18 yaşını ikmal etttiği anlaşılan sanığın, müdafii ile temsil edilmesinde zorunluluk bulunmadığı, bu konuda kendisinin de bir talebinin olmadığı, görevi soruşturma aşamasında son bulan müdafiin mahkemece re"sen duruşmaya davet edilip, hüküm mahkemesinde hiçbir duruşmaya katılmayan sanığın, müdafiin varlığından haberdar edilmeden yargılamaya devam edilerek, sanığın yokluğunda ve müdafiinin yüzüne karşı verilen hükme yönelik, sanığın temyiz hakkının gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlayacağı, bu hali ile sanığın temyizinin süresinde olduğu anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
E) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının kabulüne,
2- Dairemizin 29.09.2014 tarihli 2012/12689 esas ve 2014/9293 karar sayılı temyiz isteğinin reddi kararının KALDIRILMASINA,
3- Sanık hakkında, 12.05.2010 tarihli, 2010/239 esas ve 2010/383 karar sayılı Tedavi ve Denetimli Serbestlik Tedbiri uygulanmasına dair kararın infazına ilişkin olarak, ... Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından 17.08.2010 tarihli ve 2010/24 ÇDS sayılı çağrı kağıdının, sanığın ... Çocuk Ceza Mahkemesi"nde 11.10.2006 tarihinde yapılan duruşmadaki savunmasında bildirdiği ve gerekçeli karar başlığında yer alan “... .../...” adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca çıkartılan tebligatın, muhatabın adresten ayrıldığı ve açık adresinin bilinmediği şerhi ile tebligatın iadesi sonrası Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca 24.09.2010 tarihinde tebligatın yapıldığı, ancak 12.05.2010 tarihli ve 2010/239 esas ve 2010/383 karar sayılı gerekçeli kararın 11.06.2010 tarihinde “... ...” adresine tebliğinin yapıldığının ve sanığın dosya kapsamında bilinen ve doğru adresinin “... ...” olduğunun anlaşılması karşısında, 12.05.2010 tarihli tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazının devamına karar vermek gerekirken, sanık hakkında yazılı biçimde, mahkûmiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA,
13.01.2015 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.