5. Ceza Dairesi Esas No: 2009/5327 Karar No: 2010/524 Karar Tarihi: 01.02.2010
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2009/5327 Esas 2010/524 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan yapılan yargılamada, reşit olmayanla cinsel ilişki suçu oluştuğu kabul edilerek mahkumiyet kararı verildi. Ancak zarar görenin gerçek kişi olması sebebiyle uzlaşma kapsamında kalındığı ve uzlaşmanın bir kovuşturma şartı olduğu belirtildi. Hükümden sonra yürürlüğe giren kanun değişiklikleri sebebiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda karar verilmesi gerektiği belirtildi ve mahkeme kararı bozuldu. Kararda, 5237 sayılı Kanunun 104/1. maddesi çerçevesinde reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun şikayete tabi olduğu, zarar görenin gerçek kişi olması sebebiyle uzlaşma kapsamında kalındığı ve uzlaşmanın bir kovuşturma şartı olduğu, lehe yasa ve müktesep hak hükümleri nazara alınarak öncelikle uzlaştırma işlemi yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda karar verilirken TCK'nun 7/2. maddesi uyarınca sanık yararına olan 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik CMK'nun 231/5. maddesi ve 231/14. maddesindeki koşulların göz önünde bulundurulması gerektiği ifade edilmi
5. Ceza Dairesi 2009/5327 E. , 2010/524 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanık ...’nın yapılan yargılanması sonunda; eyleminin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğunun kabulüyle mahkümiyetine dair, İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 26.12.2007 gün ve 2007/171 Esas, 2007/427 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: 5237 sayılı Kanunun 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçu şikayete tabi olup zarar göreni gerçek kişi olduğundan, 5271 sayılı CMK.nun 253 ve 254. maddelerine göre uzlaşma kapsamında kaldığı, uzlaşmanın da bir kovuşturma şartı olduğu, lehe yasa ve müktesep hak hükümleri nazara alınarak öncelikle uzlaştırma işlemi yapılması, sonuçsuz kalması durumunda hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK.nun 7/2. maddesi uyarınca sanık yararına olan 5728 sayılı Kanunun 562. maddesinin 1. fıkrası ile değişik CMK.nun 231/5. maddesinde hapis cezası için öngörülen sınırın 2 yıla çıkarılması ve anılan maddenin 2. fıkrası ile de 231/14. maddesindeki soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suç olma koşulunun kaldırılması karşısında, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının karar yerinde tartışılması lüzumu, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.