10. Ceza Dairesi 2012/28537 E. , 2014/4894 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Adli sicil kaydında yer alan ve tekerrür oluşturan Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi"nce 2001/289 esas ve 2001/229 karar sayılı ilamı ile verilen 7 yıl 6 ay hapis cezasına ilişkin mahkûmiyeti nedeniyle, sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin 6 ve 7. fıkralarının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile eleştiri ve aşağıda belirtilenler dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- TCK’nın 53. maddesinin (3) fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu dışındakiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden böyle bir ayrım yapılmaksızın tüm kişiler açısından koşullu salıverme tarihine kadar sürmesine karar verilmesi,
2- Bursa Kriminal Polis Laboratuvarı"nca suç konusu esrardan alınan tanık numunenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili (5) ve (6) numaralı paragrafların metinden çıkarılması ve yerine "Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına" ibaresinin yazılması,
2- Hüküm fıkrasının 10. paragrafında yer alan “(yeşil renkli bitki parçalarının)” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Bursa Kriminal Polis Laboratuvarı"nca suç konusu esrardan alınan tanık numunenin” ibaresinin eklenmesi
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Başkan Vekili ..."nın hükmün tekerrür yönünden bozulması gerektiğine ilişkin karşı oyu ve oyçokluğuyla, 24.06.2014 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 17.04.2007 tarih ve 2007/71-98 sayılı kararına yazdığım karşı oy gerekçemde belirttiğim nedenlerle;
Tekerrür, 5237 sayılı TCK’nın birinci kitabının, üçüncü kısmının, ikinci bölümünde yer alan “güvenlik tedbirleri” başlığı altındaki 58. maddesinde düzenlenmiş; aynı Kanunun 7. maddesinde ise bir “infaz rejimi” olduğu belirtilmiştir.
Cezayı etkileyen bir neden olarak kabul edilmediğinden, gerek 1412 sayılı CMUK’nın halen yürürlükte olan 326. maddesinin son fıkrasında, gerekse 5271 sayılı CMK’nın 307. maddesinin (4) numaralı fıkrasında öngörülen “hükmün sanık lehine temyizi üzerine bozulmasından sonra yeniden verilen hükmün, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz” biçimindeki kuralın kapsamı dışında kalmaktadır. Başka bir anlatımla, 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin 6. ve 7. fıkralarının uygulanmaması ya da uygulanması ile ilgili hata yapılması durumunda, temyizin sanık lehine olup olmadığına bakılmaksızın hükmün bozulması gerekir.
Somut olayda, tekerrür oluşturan hapis cezasına ilişkin mahkûmiyeti nedeniyle sanık hakkında tekerrürle ilgili TCK’nın 58. maddesinin 6. ve 7. fıkralarının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırıdır. Bu durum kazanılmış hak kapsamı dışında kaldığından hükmün bozulması gerekir. Hükmün onanmasına ilişkin çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 24.06.2014