11. Hukuk Dairesi 2016/2649 E. , 2016/6869 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
ASIL DAVADA DAVACI-BİRLEŞEN DAVADA
VEKİLİ : AV. ...
ASIL DAVADA DAVALI-BİRLEŞEN DAVADA
VEKİLİ : AV. ...
BİRLEŞEN DAVA : ... 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2013/161 ESAS
Taraflar arasında görülen davada ... (Kapatılan) 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21.04.2014 tarih ve 2012/406-2014/128 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete depolanmak üzere teslim edilen ürünlerden 323 koli ürünün davalı tarafça iade edilmediğini ileri sürerek, ürün bedeli olan 31.765,00 TL"nin 26/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, asıl davada davanın reddini savunmuş; birleşen davada ise, davalının ürünlerinin müvekkiline ait depoda muhafaza edildiğini, davalının depodan kendi ürünlerini alırken başkasına ait 534 koli ürünü de aldığını, 41.775,00 TL ürün bedelinin davalıdan tahsili amacıyla başlattıkları takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini savunmuş, haksız takip tazminatı talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı nazara alınarak, davacının davalıdan 200 koli hindi ciğeri alacağı olduğu ve bu miktarda ürünün iade edilmediği gerekçesi ile asıl davanın kısmen kabulüne, 16.486,30 TL"nin 26/06/2012 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine; birleşen davanın ve haksız takip tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı asıl ve birleşen davada taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davalı vekilinin, birleşen davada taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, davacı tarafından davalıya ait soğuk hava deposuna teslim edilen 323 koli hindi ciğerinin iade edilmemesi sebebiyle açılan alacak davasıdır.
Taraflarca sunulan giriş çıkış listeleri ve ilgili belgeler esas alınarak yapılan karşılaştırmada, davacı kayıtlarına göre taraflar arasındaki ilişkinin 31.03.2011, davalı kayıtlarına göre 22.12.2011 tarihinde başladığı, 22.11.2011 tarihinden sonraki kayıtların birbiri ile örtüştüğü, davacı kayıtlarına göre davalı deposunda bulunan ve hali hazırda iade edilmemiş olan ürün sayısının 323, davalı kayıtlarına göre ise bu sayının 200 koli olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar mahkemece, davacı kayıtlarında yer alan 28.10.2011 tarihli 403 koli teslimat belgesinde teslim alanın imzasının bulunmadığı, bu sebeple bu miktarda ürün teslim edildiğinin davacı tarafça ispatlanamadığı belirtilmiştir. Ancak davacı kayıtlarına göre depoya gelen koli sayısı 3428, depodan çıkan koli sayısı 3105, depoda kalan koli sayısı ise 323 olup, 403 koli teslimatın hesaplamaya dahil edilmemesi halinde, teslim edilen koli sayısı 3025"e düşecek ve 3105 kolinin bu sayıdan çıkartılması ile depoda 80 kolinin eksik olduğu sonucuna varılacaktır.
Oysa ki, davalının kendi kayıtlarında dahi depoda en az 200 koli bulunduğu açıktır.
Öte yandan, davalı tarafça 22.12.2011 tarihi öncesi ticari ilişki kayıt altına alınmamış ise de, davalının davacı listelerinde yer alan 31.03.2011 tarihli kayda ilişkin açıklamaları ve kendi tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında 22.12.2011 tarihi öncesine dayalı bir ticari ilişkinin bulunduğu açıktır.
Bu durumda, mahkemece davalıya teslim edilen 323 kolinin davalı tarafça iade edilmediği kabul edilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı vekilinin, birleşen davada taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 821,42 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davada davacıdan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 21,20 TL harcın temyiz eden birleşen davada davalı ... Gıda İnş. San. ve Tic. A.Ş."ye iadesine, 17.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.