1. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/2034 Karar No: 2021/1033 Karar Tarihi: 25.02.2021
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/2034 Esas 2021/1033 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2019/2034 E. , 2021/1033 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan ...’a ait 32.000 m2’lik tarlanın kendisine verdiğini, aynı taşınmazın yanındaki tarlanın da mirasbırakana ait olduğunu ve onunda davalı kardeşine verildiğini, kadastro işlemleri ile 366 parsel ve 158 parsel sayılı taşınmazların oluştuğunu, ancak taşınmazının 6.500 m2 kısmının 158 parsel sayılı taşınmazda bırakıldığını, davalı küçük olduğundan 158 parsel sayılı taşınmazın o dönem adına tescil edilmediğini, mirasbırakanın 158 parseli davalıya vasiyet ettiğini, ölümü üzerine tüm mirasçılarının paylarına davalıya devrettiğini, ancak kendine ait olan ve zilyetliğinde bulunan 6.500 m2 kısmın 158 parsel sayılı taşınmaz içinde olduğunu bilmeden temliği yaptığını, bu durumdan davalının da haberi olmadığını, hatanın 07.12.2012 tarihinde açılan elatmanın önlenmesi davası ile anlaşıldığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiş, 26.06.2015 tarihli duruşmada dava dilekçesinde parselin hatalı bildirildiğini iptali istenen kısmın 366 parsel olduğunu belirtmiş ve yargılama sırasında ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Davalı, davanın süresinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin olarak verilen karar Yargıtay 16. Hukuk Dairesince “...Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti 1968 yılında yapılmış olup 1972 yılında tespit kesinleşmiştir. Davacı 1993 ve 1994 tarihli temliklerin hata sonucu gerçekleştirildiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Davacının davası açıklanan nedenlerle tespit sonrası neden olmakla 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süreye tabi değildir. Hal böyle olunca; Mahkemece davanın kadastro sonrası nedene dayalı tapu iptal ve tescil davası olarak nitelendirilmesi, iddia ve savunma uyarınca tarafların delillerinin toplanması ve toplanan deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece davacının hataen temlik yapmadığı, dava konusu taşınmazın hükmen tescil edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 25.02.2021 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 14.90. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.