Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2409
Karar No: 2020/320
Karar Tarihi: 09.01.2020

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/2409 Esas 2020/320 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2017/2409 E.  ,  2020/320 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : İSTANBUL (Kapatılan) 80. Asliye Ceza Mahkemesi (İstanbul(Kapatılan) 27. Sulh Ceza Mahkemesi)
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya İncelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Dosya kapsamından, yokluğunda verilen hükmün, hüküm ve tebliğ tarihinde hükümlü/tutuklu olmadığı tespit edilen sanığın kovuşturma aşamasında TK"nın 21. maddesine göre "muhatabın adresten ayrıldığı" belirtilerek tebligat yapılan mernis adresine, TK"nın 21. maddesine göre 19/08/2014 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın 12/03/2014 tarihli celsede bildirdiği ve daha önce tebligat yapılmayan "Eski Gelibolu Caddesi Şamcı Apartmanı Keşan /Edirne" adresinin "mahalle adı, apartman ve daire numaralarını" içermediğinden tebliğe elverişli olmadığı; yine sanığın 28/02/2014 tarihinde, yakalama emrinin infazı sırasında beyan ettiği "Yeni Mescit Mahallesi Atarabacılar .../Edirne" adresine TK"nın 21. maddesi uyarınca 21/10/2014 tarihinde yapılan tebligatın, bu adrese daha önce tebligat yapılmaması ve mernise kayıtlı adres olmaması nedenleri ile usulüne uygun olmadığı; ancak kovuşturma aşamasında 12/07/2011 tarihinde sanığın "bizzat kendisine" tebligat yapıldığı tespit edilen "Yeni Mescit Mahallesi .../Edirne" adresine tebligat çıkarılmadığı anlaşılmakla, hükmün, kovuşturma aşamasında sanığın, "bizzat kendisine" tebligat yapılan "Yeni Mescit Mahallesi .../Edirne" adresi yerine, aşamalarda "adres bildirmeden ayrıldığı" anlaşılan mernis adresine TK"nın 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi, Tebligat Kanununa aykırı olduğundan, sanığın temyiz talebinin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    1)Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/1, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34/1 ve 230/1-c maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması, gerekçede iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin açık olarak belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, Anayasa ve 5271 sayılı Kanun"un amir hükümlerine aykırı şekilde gerekçe açıkça belirtilmeden hüküm kurulması,
    2)Sanık hakkında, bu eylemi nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulandığı, dolayısı ile hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kurumunun uygulanma koşulları bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın bu suçu başka bir davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra, işlemiş ise 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde; aksi halde 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
    3)Dosya kapsamından, sanık hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı kapsamında, yetkili ve görevli Edirne Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce, ceza infaz kurumundan tahliye edilen sanığın, soruşturma aşamasında bildirdiği ve kovuşturma aşamasında, 12/07/2011 tarihinde "bizzat kendisine" tebligat yapılan, ayrıca 27/03/2013 tarihinde tahliye olduğu Edirne Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna bildirdiği tespit edilen "Yeni Mescit Mahallesi .../Edirne" adresi yerine, adres kayıt sistemine kayıtlı olup, aşamalarda "adres bırakmadan ayrıldığından" TK"nın 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı anlaşılan "Yukarı Zaferiye Mah. Şifa .../Edirne" adresine "bireysel görüşme ve grup (samba) görüşmelerinin tarih ve saatlerinin" bildirildiği 11/04/2013 tarihli ihtarlı tebliğ-tebellüğ belgesinin, 24/04/2013 tarihinde "muhataba adreste rastlanılmadığından" TK"nın 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, sanığın söz konusu belgede bildirilen 15/05/2013 tarihli bireysel görüşmeye mazeret bildirmeksizin katılmaması üzerine düzenlenen 20/05/2013 tarihli uyarı yazısının, yine aynı adrese "muhatabın adresten ayrıldığı" belirtilerek TK"nın 21/2. maddesi uyarınca 24/05/2013 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın, uyarı yazısının tebliğine rağmen 30/05/2013 tarihli grup(samba) görüşmesine mazeret bildirmeden başvurmaması, denetim planının ikinci kez ihlali olarak kabul edilerek, tedavi ve denetimli serbestlik dosyasının infaz edilmeden 31/05/2013 tarihinde kapatıldığı anlaşılmakla, somut olayda, "bireysel görüşme ve grup(samba) görüşmelerinin tarih ve saatlerinin" bildirildiği 11/04/2013 tarihli ihtarlı tebliğ-tebellüğ belgesinin ve ardından düzenlenen 20/05/2013 tarihli uyarı yazısının, sanığın kovuşturma aşamasında "bizzat kendisine" tebligat yapılan "Yeni Mescit Mahallesi .../Edirne" adresine usulüne uygun şekilde tebliğ edilmemesi nedeniyle, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin ihlalinden bahsedilemeyeceğinden, mahkemesince "tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin aynen infazına" karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    4)Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının, hükümden sonra Resmi Gazetenin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 09/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi