Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/13495 Esas 2008/6727 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/13495
Karar No: 2008/6727
Karar Tarihi: 29.4.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/13495 Esas 2008/6727 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/13495 E.  ,  2008/6727 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bakırköy 3. İcra Mahkemesi
    TARİHİ : 14/02/2007
    NUMARASI : 2006/247-2007/87

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı(Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin  kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Uyuşmazlık 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
    Dava konusu makine 21.02.2006 tarihinde  borçlulara ait evraklarının bulunduğu davacının dava dilekçesinde gösterdiği ve aynı zamanda borçlu şirketin bürosunun bulunduğu adreste haczedilmiştir.İİK’nun 96/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır .Bu yasal karine aksinin davacı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle kanıtlanması gerekmektedir.
    Davacı 3.kişi,dava konusu makineye ait satış protokolü,ödemeye ilişkin senet .adına kesilmiş fatura sunmuş ise de ,belgeler borcun  doğumu ve bir kısmı da hacizden sonraki tarihi taşıdığı gibi ,satışa ilişkin senet bedeli ile fatura bedeli de birbiriyle uyumlu olmadığı görülmüştür..Kaldı ki, sunulan belgeler  adi nitelikte olup HUMK 299 maddesi gereğince alacaklıyı bağlayıcı nitelikte de değildir.
    Öte yandan .davacı tanık beyanları ile de sabit olduğu üzere.davacı 3.kişi  borçlularla organik bağ içerisinde olup,haciz mahalline borcu doğumundan sonra naklen geldiği ve borçlular ile aynı adresi paylaştığı  yapılan bu işlemlerin alacaklıları yanıltmaya yönelik işlemler olduğu anlaşılmaktadır.
    Tüm bu maddi ve hukuki olgular birlikte değerlendirildiğinde,davacı 3.kişinin sunduğu belgelerin karine aksini ispata yeterli olmadığı, dinlenen tanık anlatımının ise   hükme dayanak yapılacak nitelikte bulunmadığından mahkemece  davanın reddine karar verilmesi gerekirken   yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi  usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde .davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Temyiz harcının istek halinde davalı(alacaklı)"ya iadesine, 29.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.