
Esas No: 2009/22641
Karar No: 2010/3781
Karar Tarihi: 19.02.2010
İtirazın Kaldırılması - Tedbir Nafakası - Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/22641 Esas 2010/3781 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2009/22641 E., 2010/3781 K.
12. Hukuk Dairesi 2009/22641 E., 2010/3781 K.
- İTİRAZIN KALDIRILMASI
- TEDBİR NAFAKASI
- 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 68 ]
- 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 169 ]
"İçtihat Metni"
Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklının takibine dayanak yaptığı 09.07.2008 tarihli tedbir kararı gereğince, 04.04.2008 tarihinden itibaren takip alacaklısı kadın için aylık 2500 TL, müşterek çocuklardan her biri için aylık 2000 TL tedbir nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Genel haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu birtakım ödemelerde bulunduğunu belirterek takibe itiraz etmiştir. İtirazın kaldırılması aşamasında, mahkemece, Dairemizin önceki içtihatları doğrultusunda inceleme yaptırılarak, ödeme belgelerinde "nafakaya ilişkindir" kaydını taşımayanlar nazara alınmayarak yazılı şekilde sonuca gidildiği görülmektedir. Ancak Dairemizce oluşturulan yeni İçtihat gereğince borçlunun, somut olayda da gözlendiği gibi birbirini takip eden tarihlerde, tüm nafaka borçlarını kapsamasa dahi birtakım ödemeler yaptığı ve yapılan bu ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair bir açıklama olmasa bile, ödenen miktar nispetinde nafaka borcundan kurtulacağının kabulü gerekmektedir. Zira işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun, yaptığı ödemelerin, bu borç dışında, ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olmaktadır. Kaldı ki, zorunlu olsa dahi, nafaka borcu da nitelik itibariyle temelde ahlaki bir ödemedir. Açıklanan nedenlerle Dairemizce içtihat değişikliğine gidilmiş ve az yukarıda belirlenen ilkeler kabul edilmiştir.
Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, borçlu tarafça yapılan tüm ödemelerin (açıkça alacaklı tarafça nafaka dışındaki bir alacağa ilişkin olduğu ispat edilmediği sürece), nafaka borcuna mahsuben yapıldığının kabulü gerekeceğinden, yeniden alınacak ek rapor sonucunda oluşacak duruma göre bir karar vermekten ibarettir.
Sonuç: Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK"nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.