15. Ceza Dairesi 2017/2629 E. , 2018/536 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 31/3,52/2 maddeleri gereğince mahkumiyet.
Güveni kötüye kullanma suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm, suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuğun yanında çalıştığı müştekinin .... elektrik isimli firmadan olan alacağını tahsil için müştekiye ait elektrikli bisiklet ile iş yerinden ayrıldığı, ... isimli şahıstan 300 TL parayı alıp bir daha işyerine geri dönmediği, elektrikli bisikleti şarjı bitince sokak ortasında terk ettiği ve aldığı parayıda mal edindiği olayda; mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuk müdafinin lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18.06.2013 tarih ve 2012/15-1351-2013/328 E-K sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, kanun koyucu, cezanın kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hâkime somut olayın özellikleri ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini de göstererek iki sınır arasında temel cezayı belirleme yetki ve görevini yüklemiştir. Ancak, hâkimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçe, bu düzenlemelere uygun olarak; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik ile dosya içeriğine yansıyan bilgi ve belgelerin isabetli biçimde değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır. Bu açıklamalar ışığında, şikayetçiden elde edilen menfaat miktarının 300,00 TL olması göz önünde bulundurularak, hüküm kurulurken, TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde takdir hakkının kullanılması suretiyle alt ve üst sınırlar arasında bir belirleme yapılması gerekirken, bir yıldan yedi yıla kadar hapis cezasını gerektiren güveni kötüye kullanma suçundan, 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde sayılan kriterler esas alınmadan, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı olarak hapis cezasının alt sınırdan çok fazla uzaklaşılarak tayin edilmesi suretiyle fazla cezaya hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 18/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.