23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/7016 Karar No: 2016/7860 Karar Tarihi: 16.06.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7016 Esas 2016/7860 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların dolandırıcılık suçuyla suçlandıkları bir olayda, bir sanığın muhasebeci tarafından çalıştığı gibi gösterilmesi ve diğer sanığın muhtar olarak işin içinde olduğu iddialarıyla birlikte dava açıldı. Ancak, sanıkların birlikte çalışmadıklarının, sigorta primlerinin düzenli olarak ödendiğinin ve kurumun zarar görmediği hususları göz önünde bulundurularak, dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığına karar verildi ve sanıklar beraat etti. Temyiz talebiyle yapılan incelemede, sanıkların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri için maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği hususunun göz ardı edildiği tespit edildi ve bu nedenle kararın ilgili kısmına \"Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince belirlenen 2.400 TL vekalet ücretinin sanıklara ödenmesi\" fıkrası eklenerek karar düzeltildi. Kararda, 1136 sayılı Kanun'un 168. maddesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca verilen kararlar ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. ve 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
23. Ceza Dairesi 2015/7016 E. , 2016/7860 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıklar ... ve ..."ın, sanık ..."ye ait inşaatta çalışmadığı halde muhasebeci olan diğer sanık ... ... tarafından çalışıyormuş gibi gösterildiği ve sanık ..."ın ise muhtar olarak bu eylemlere iştirak ettiğinden sanıkların eylem ve fikir birliği içerisinde dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanık ..."ye ait inşaat işinin gerçekleşmiş olması, sigorta primlerinin muntazaman ödenmiş bulunması, ödenmese bile ilgili kurumun alacaklarını her zaman tahsil etme imkanının bulunması nedenleriyle katılan kurumun zararından da bahsedilemeyeceği hususları nazara alındığında, sanıklara yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, Sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz talebinin sanıklar lehine ayrı ayrı vekalet ücretinin verilmesine ilişkin olup, bu istemle sınırlı olarak yapılan incelemede;
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5.fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanıklar lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilgili kısmına "sanıkların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 2.400 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanıklara verilmesi" fıkrasının eklenmesi suretiyle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322.maddesi uyarınca hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.