5. Ceza Dairesi 2009/13356 E. , 2010/504 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Zorla kaçırıp alıkoyma, ırza geçme ve fuhşa özendirme suçlarından sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...’nin bozma üzerine yapılan yargılanmaları sonunda; sanıklar ... ve ...’ın eylemlerinin reşit olmayan kimseyi rızasıyla kaçırıp alıkoyma ve cinsi münasebette bulunma suçlarını oluşturduğunun kabulüyle mahkümiyetlerine, sanık ...’ın zorla kaçırıp alıkoyma suçundan beraetine, ırza geçme eyleminin ise reşit olmayan mağdure ile rızasıyla cinsi münasebette bulunma suçunu oluşturduğunun kabulüyle mahkümiyetine, sanık ...’ın fuhşa özendirme suçundan mahkümiyetine, ırza geçmeye iştirak suçundan ise beraetine, sanık ...’nin ise atılı ırza geçme suçundan beraetine dair, Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 12.10.2005 gün ve 2005/291 Esas, 2005/280 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafiileri ile katılanlar vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ve ek tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle sanık ... hakkında zorla kaçırıp alıkoyma, sanık ... hakkında ırza geçmeye iştirak ve sanık ... hakkında ise ırza geçme suçundan verilen beraet hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanıklar ... ve ... haklarında reşit olmayan kimseyi kaçırıp alıkoyma ve cinsi münasebette bulunma, sanık ... hakkında reşit olmayan mağdure ile rızasıyla cinsi münasebette bulunma, sanık ... hakkında ise fuhşa özendirme suçundan kurulan mahkümiyet hükümlerinin yapılan temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
.../...
-2-
Ancak;
5237 sayılı TCK.nun 26/2. maddesinin “kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına ilişkin olmak üzere, açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilmez” hükmü karşısında 16 yaşındaki mağdureyi rızası ile kaçırıp alıkoyan sanıklar ... ve ...’ın aynı Yasanın 109. maddesi anlamında hukuka aykırı bir davranışından söz edilemeyeceği, rızanın fiili hukuka uygun hale getirdiği ve 7/1. maddesi de dikkate alınarak beraetlerine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5237 sayılı TCK.nun 104/2. maddesinin 25.2.2006 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 23.11.2005 gün ve 2005/103-89 sayılı kararı ile iptal edildiği, sanık ...’in eyleminin 104/1. maddeye uyduğu ve takibinin şikayete bağlı olduğu, mağdurenin sanık hakkında 02.02.2010 tarihli C.Savcılığındaki beyanında şikayetçi olmadığını beyan etmiş olmasına göre sanık hakkındaki kamu davasının düşmesi yerine mahkümiyetine karar verilmesi,
Hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK.nun 7/2. maddesi uyarınca cinsi münasebette bulunma suçundan sanıklar ... ve ... ile fuhşa özendirme suçundan sanık ... yararına olan 5728 sayılı Kanunun 562. maddesinin 1. fıkrası ile değişik CMK.nun 231/5. maddesinde hapis cezası için öngörülen sınırın 2 yıla çıkarılması ve anılan maddenin 2. fıkrası ile de 231/14. maddesindeki soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suç olma koşulunun kaldırılması karşısında, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının karar yerinde tartışılması lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafiileri ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Aslı Gibidir. BAŞKAN
Yz.İş.Müdürü
...