18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/1595 Karar No: 2014/9117 Karar Tarihi: 26.05.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/1595 Esas 2014/9117 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili için açılmıştır. Mahkeme kararı olarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak Anayasa Mahkemesi tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan dava sürecinin uzun olduğu gerekçesiyle Anayasanın 35. maddesindeki mülkiyet hakkının ihlal edildiği belirtilmiştir. Bu nedenle 6459 sayılı Kanunun 6. maddesi ile 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkra ile kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlanmaması durumunda, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanması gerektiği düzenlenmiştir. Bu düzenlemenin 30.04.2013 tarihinden sonra açılan davalar için geçerli olduğu, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve kesinleşmemiş davalar için ise dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Bu düzenleme Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi gözetilerek hüküm altına alınmıştır.
(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2014/1595 E. , 2014/9117 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasa koyucunun da bu hak ihlalini dikkate alarak 6459 sayılı Kanunun 6. maddesi ile 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürüklük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir. Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı Yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden ve bu hususun düzeltilmesi de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin hükümden çıkarılarak yerine “34.291,98 TL kamulaştırma bedel farkına dava tarihi olan 26.12.2012 tarihi itibariyle 4 aylık sürenin dolduğu 27.04.2013 tarihinden itibaren karar tarihi olan 16.12.2013 tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle, 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 26.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.