23. Hukuk Dairesi 2014/7652 E. , 2014/8096 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/12/2013
NUMARASI : 2012/36-2013/676
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat İ. M.gelmiş, diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmeye göre davalı yükleniciye isabet eden iki adet daireyi, 17.06.2009 günlü sözleşme ile satın aldığını ve bedeli karşılığında, davalıya 3 adet senet verdiğini, ancak davalının edimlerini yerine getirmediğini, böylece senetlerin bedelsiz kaldığını ileri sürerek, davacının senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında, davadan sonra yapılan 21.02.2010 günlü sözleşme gereğince, dairelerden birinin, davacı adına tescil edildiği halde, bedelinin ödenmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 16.06.2009 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibine üç adet bağımsız bölüm verileceği kararlaştırılmış, 17.06.2009 tarihinde imzalanan satış sözleşmesi ile ilave olarak yüklenici tarafından, arsa sahibine, iki adet bölümün satışı öngörülmüş, satış bedeline karşılık da arsa sahibince yükleniciye üç adet bono verilmiş, eldeki davada da, bu bonolardan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istenmiştir.
Gerçekten de, daha sonra taraflar arasında düzenlenen 21.02.2010 tarihli sözleşmede; 2, 4, 5, 6 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerin arsa sahibine ait olacağı kararlaştırılmış; bunlardan, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, arsa sahibine verileceği anlaşılan 4, 6 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerin tapuda onun adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Ne var ki, arsa sahibine satılacağı anlaşılan 2 ve 5 numaralı bağımsız bölümlerin, kat irtifakı tesisi sırasında yüklenici adına tescil edildiği, yüklenicinin de, 18.01.2011 tarihinde 5 numaralı bölümü M. B."a, 2 numaralı bölümü ise, M. E."e devrettiği, tapu kayıtlarından tespit edilmiştir. Hal böyle olunca, satım sözleşmesine konu iki adet bağımsız bölümün de üçüncü kişilere devredilmesi karşısında, davalının taahhüdünü yerine getirmediği, bu nedenle de dava konusu bonoların bedelsiz kaldığı nazara alınarak, davanın kabulü gerekirken, dosyadaki delil durumuna aykırı şekilde, hatalı değerlendirme sonucu reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Değinilen sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.