11. Hukuk Dairesi 2016/5428 E. , 2016/6806 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/06/2014 tarih ve 2011/104-2014/194 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 1974-1976 yıllarında aynı zamanda yetkili bayiliğini yaptığı, davalı... Tic ve San A.Ş"ye ortak olduğunu, fakat davalı şirketin işleyişi ile ilgili toplantılar ve toplantılarda alınan kararların müvekkiline bildirilmesinden dolayı, müvekkilinin ortak olduğu dönemdeki hisse adedinin bu gün itibariyle kaç adet hisse ve sermaye payına tekabül ettiğinin tespit edilemediğini, defalarca şirkete ait karar ve pay defterinin incelenmesi için talepte bulunulmuş ise de, şirket kayıtlarının incelenmesi için izin verilmediğini, şirketin 2006 yılında...... San A.Ş"ye devrilerek infisah ettiğini, davalı şirketin 06/05/1994 tarihinde şirket antetli kağıdı ile şirket kaşe ve imzası altında gönderdiği belgede, müvekkilinin 4 hisseye sahip olduğunun aynı zamanda kardan payına düşen miktarın cari hesaba alacak olarak işlendiğini belirten belge verdiğini, tüm bu anlatılanlar ışığında davacının davalı şirkette bulunan hisselerinin durumunun ve bu hisseler için davalı şirketin ödemekle yükümlü olduğu kâr payının belirlenmesinin talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın hissedarı olduğunu iddia ettiği hissenin 1960 yılında tescil edilen bir şirket olup, ana sözleşmesi gereğince şirket hisselerinin hamiline hisseler olduğunu, ana sözleşmenin sermaye başlıklı 6.ncı maddesinde "şirketin sermayesi tamamen ödendikten sonra hisse senetleri hamilini yazılı olarak çıkarılıp hissedarlara verilecektir" denildiğini, buna göre hamiline hisseleri elde bulundurmakla sahipliğin mümkün olacağını, başka birine devrinin ise ./..
hisselerin el değiştirilmesi ile gerçekleşeceğini, hamiline şirket hissesine sahibi olduğunu iddia eden kimsenin bu durumu ancak hamilini hisse veya hisse senedi yerine kaim belge ile kanıtlayabileceğini başka belgeler ile hissedar olduğunun iddiasının dinlenemeyeceğini, bu hisselerin şirket pay defterine işlenmesi zorunluluğu da bulunmadığından hangi tarihte kimde olduğu, son sahibinin kim olduğunun ancak hissenin ibrazı ile belirlenebileceğini bu nedenle davacının... Ticaret Sanayi AŞ hissedarı olduğunu iddia ediyor ise hisse senedi veya hisse senedi yerine geçen belgeyi ibraz etmesi gerekeceğini, davacı tarafın aynı mahiyette ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/333 D İş nolu dosyası ile tespit talebinde bulunduğunu, bu dosyadan alınan bilirkişi raporunda da, davacının şirkette hissedar olarak görülmediğini sonucuna varıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının elindeki belge şirket yetkilisi olmayan kişilerce düzenlendiğinden belgenin bağlayıcı olmadığı, davacının elindeki belgenin hamiline hisse senedi niteliği taşımadığı, nama yazılı yada çıplak pay olarak düşünüldüğünde ise, bilirkişiler tarafından pay defteri incelendiğinde davacının ismine rastlanmaması nedeniyle davalı şirkette ortak olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, davalı şirkette hissedar olunduğunun tespiti ile kar payı alacağının belirlenmesi istemine ilişkindir.
Davacı ..."un, dava açıldıktan sonra 04/08/2010 tarihinde vefat ettiği dosya kapsamında bulunan veraset ilamından anlaşılmaktadır. Her ne kadar, davacının vefatından sonra da dava başlangıçta vekil olarak tayin edilen Av. ... vasıtasıyla takip edilerek sonuçlandırılmış ise de, ölümle vekalet görevi sona erer. Bu durumda, vefat eden davacı ... mirasçılarından vekalet alınmaksızın ve taraf teşkili tamamlanmadan yargılamaya devam olunarak davanın sonuçlandırılması nedeniyle bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 17/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.