MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet


Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ve ...’nın savunmalarında kamera kayıtlarındaki kişinin kendileri olmadığını savunarak suçlamayı kabul etmemiş olmaları, sanık ... ve beraat eden sanık ...’ın görüntülerdeki kişinin sanık ... olduğunu söylemiş olmaları ve kolluk görevlileri tarafından düzenlenen 24.08.2013 tarihli cd izleme tutanağında kamera görüntülerindeki şahsın sanık ... olduğunun tespit edilmiş olması karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak bir şekilde tespiti ve kamera görüntülerindeki kişilerin sanıklar olup olmadığının tespiti açısından, Adli Tıp Kurumundan, Polis veya Jandarma Kriminal Daire Başkanlığından alınacak rapor ile tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin düşünülmeyerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1-Hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulması,
2-Sanıklar hakkında TCK’nın 62. maddesi açısından herhangi bir değerlendirme yapılmaması,
3-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin ve sanık ... Kayalı’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına 28/12/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.