19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3133 Karar No: 2019/9701 Karar Tarihi: 18.06.2019
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/3133 Esas 2019/9701 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkumiyet kararı verilen sanığın temyiz başvurusu incelendi. Mahkeme, gümrük kaçakçılığı suçlarının devletin egemenlik hakkının ihlali ve vergi kaybına sebep olduğunu belirtti. Aynı suç nedeniyle sanığın daha önce açılan davalarının da incelenmesi gerektiğine ve gün para cezasının adli para cezasına çevrilirken kanun maddesinin yanlış gösterildiğine dikkat çekildi. Ayrıca, dava konusu olan kaçak eşyanın müsaderesine karar verilmesi gerektiği, tasfiyesine hükmedilmesinin yanlış olduğu ifade edildi. Sonuç olarak mahkeme kararı bozdu ve dosyanın yeniden değerlendirilmesi istendi. Detaylı kanun maddeleri şunlardır: 5607 Sayılı Kanun, TCK'nin 43/1, 5237 Sayılı TCK'nin 52/2 ve 62/1 maddeleri ile CMK'nin 232/6 ve 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddeleri.
19. Ceza Dairesi 2019/3133 E. , 2019/9701 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında 03.05.2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeni ile açılan kamu davası üzerine, İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nce kurulan 2013/957 E ve 2013/1823 K. sayılı hükmün dairemizce incelenerek 18.06.2019 tarihinde bozulmasına karar verilmiş olması ve yine sanık hakkında 29.13.2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeni ile açılan kamu davası üzerine, İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 2013/1091 E sayılı mahkumiyet hükmünün temyizen incelenemek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında bulunması karşısında, İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 2013/1091 E sayılı dosyanın akıbetinin araştırılarak, mümkün olması halimde anılan davalar ile iş bu dava birleştirilerek, aksi halde dosya arasına alınarak suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp, hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile, sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı, aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, 2- Sanığa verilen gün para cezası, adli para cezasına çevrilirken 5237 sayılı TCK"nin 52/2. maddesi gösterilmemesi ve takdiri indirim uygulanmasına ilişkin kanun maddesinin TCK"nin 62/1. fıkrası yerine 62/2. fıkrası olarak gösterilmek suretiyle CMK"nin 232/6. maddesine aykırı davranılması, 3- Dava konusu kaçak eşyanın müsaderesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken söz konusu eşyanın tasfiyesine de hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.