1. Hukuk Dairesi 2014/16468 E. , 2016/11281 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali, tescil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı (birleştirilen davalı) Yasemin tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 20.12.2016 Salı günü saat 9.45"de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava ve birleştirilerek görülen dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı tapu iptali-tescil ve tazminat isteklerine ilişkindir.
Davacı-birleştirilen davanın davacısı, miras bırakanın ölümü nedeniyle veraset ve intikal işlemlerinin yapılması için davalı ..."i vekil tayin ettiğini, ancak vekilin vekâlet görevini kötüye kullanarak 12 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 nolu bağımsız bölümdeki payını dava dışı üçüncü kişiye, 5 parsel sayılı taşınmazda bulunan 4 nolu bağımsız bölümdeki payını ise davalı ..."ye satış suretiyle temlik ettiğini; ayrıca, murise ait Büyükşehir Belediyesi yaş sebze halindeki 54 nolu dükkan ile 1997 model otomobilin aynı vekâletname ile satıldığını ileri sürerek asıl davada 4 nolu bağımsız bölüm yönünden tapu iptal ve tescil, birleştirilen davada ise diğer temlikler nedeniyle tazminat isteğinde bulunmuş; ... taşınmaz ile bankadaki hesaplara yönelik diğer taleplerinden feragat etmiştir.
Asıl ve birleştirilen davanın davalıları, vekâletnamenin kötüye kullanılmadığını, işlemlerin hukuka uygun şekilde yerine getirildiğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine ilişkin olarak verilen Mahkeme kararı Dairece, birleştirilen dava yönünden araştırma eksikliği nedeniyle bozulmuş; mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı-birleştirilen davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
./..
Dosya içeriğinden; davacı-birleştirilen davacı vekilinin:
1- Bozma öncesi, 22.03.2001 tarihli duruşmaya gelmeyince, dosyanın 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun(HUMK) 409. md.si uyarınca işlemden kaldırıldığı ve sonradan yenilendiği;
2- Bozma öncesi, 23.11.2001 tarihli duruşmaya gelmeyince, dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun(HMK) 150. md.si uyarınca işlemden kaldırıldığı, sonradan yenilendiği;
3- Bozma sonrası, 27.03.2014 tarihli duruşmaya gelmeyince, dosyanın HMK"nın 150. md.si uyarınca işlemden kaldırıldığı, sonradan yenilendiği, anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; HUMK"nın 409/6. maddesi; "Birinci ve ikinci fıkralar gereğince işlemden kaldırılmısına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde beşinci fıkra(...davalar açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.) hükmü uygulanır.", HMK"nın 150/6. maddesi; "İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır." hükümlerini içermektedir.
Hâl böyle olunca; davacı-birleştirilen davacı tarafından davanın üç kez takipsiz bırakıldığı ve böylece HUMK"nın ve HMK"nın değinilen hükümlerindeki koşulların gerçekleştiği gözetilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası hakkında hüküm kurulması isabetsizdir.
Davalı-birleştirilen davalı ..."in temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.