11. Hukuk Dairesi 2015/15390 E. , 2016/6798 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/04/2015 tarih ve 2014/487-2015/431 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili, müvekkili ile davalı ..."un hem karı koca hemde diğer davalı şirketin ortakları olduğunu, müvekkilinin davalı şirkette 12/40 paya sahip iken, 21/05/2003 tarihli 8 nolu karar ile sermaye artırımına gidildiğini, tadil metini altında müvekkili imzasının taklit edilerek atıldığını ve bu sermaye artırımının müvekkilinin iradesi dışında gerçekleştiğini, müvekkilinin yokluğunda malul bu sermaye arttırımı kararından sonra 27/08/2009 tarihli 29 nolu ortaklar kurulu kararı ile 250.000.00 TL olan sermayenin 750.000,00 TL ilave ile yükseltilmesine karar verildiğini ve müvekkili hissesisinin 1/10 paya düşürüldüğünü, bu sermaye artırımına ilişkin karar defterindeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, tarafları arasındaki boşanma davasının halen devam ettiğini ileri sürerek, hukuka aykırı batıl kararlar ile yapılan sermaye artırımları sonucu müvekkilinin 1/10 "a indirilen hisse payının hükümsüzlüğü ile hissesinin 12/40 olarak tespitine ve haklı nedenlerle şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, karşı davanın ise asılsız olduğunu savunark reddini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacılar vekili, asıl davaya konu sermaye artırım kararlarındaki imzaların davacıya ait olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiş, karşı davada ise; davacı-karşı davalının müvekkili şirkete ait malları zimmetine geçirmek suretiyle zarara uğrattığını ileri sürerek, şimdilik 8.000 TL alacağın karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl dava açısından davacı ... her ne kadar davalı ..."a yönelik Genel Kurul Kararlarının hükümsüzlüğü ve bu nedenle haklı nedenle şirketin feshini talep etmiş ise de, davalı ..."un şirketin yetkili temsilcisi olmasına rağmen, iş bu davanın bizzat şirket tüzel kişiliğine açılması gerektiği, davalı ... "un bu anlamda pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, davalı şirket açısından yapılan değerlendirmede son arttırım kararı olan 27/08/2009 tarihli genel kurul kararındaki imzanın, açıkça davacı ... ..."a ait olduğunun tespit edildiği, her ne kadar, 21/05/2003 tarihli ilk arttırıma ilişkin kararın aslının ibrazı yoluna gidilmiş ve bu belge aslı ibraz edilememiş ise de, bu artırım kararından sonra ve bu arttırıma konu oluşan yeni sermaye durumuna göre , aradan yaklaşık 6 yıl geçtikten sonra yapılan son 27/08/2009 tarihli genel kurul kararındaki imzanın davacıya ait olması nedeniyle, davacının son arttırım kararının geçerli olması nedeniyle, ilk arttırıma ilişkin genel kurul kararına da vakıf olduğu ve ilk arttırım kararındaki imza kendisine ait olmasa dahi, önceki artırıma muvafakat ettiğinin kabulü gerektiği, tarafların o tarihte evli olmaları gözönüne alındığında, bu kabulün hayatın olağan akışına uygun olduğu , bu açıdan da davacının talebinin dürüstlük kuralları da nazara alınarak yerinde bulunmadığı, söz konusu imzaların davacıya ait olmadığı iddiasının, aynı zamanda şirketin haklı nedenle feshini gerektirdiği iddiası ile fesih istenmiş ise de, genel kurul kararının geçerli olduğu, bu hususun haklı bir neden olmadığı, şirketin feshini gerektiren tarafların karı-koca olarak yaşadığı bir kısım sorunların dahi, bu anlamda haklı bir neden olarak kabulü mümkün bulunmadığından, davacının şirketin feshine yönelik talebinin de yerinde bulunmadığı, şirketin feshini gerektirir haklı olgunun bulunmaması nedeniyle, fesih yerine çıkma ve pay ödetilmesine ilişkin hükümlerin de uygulanamayacağı , karşı dava açısından ise; icari defter ve belgelerde davacı-karşı davamı ... "nin herhangi bir borcunun bulunduğuna ilişkin kaydın bulunmadığı, aksine sermaye payı nazara alındığında alacaklı olduğunun belirlendiği gerekçesiyle asıl ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı-karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı-karşı davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 30,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 17/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.