
Esas No: 2014/17366
Karar No: 2017/2081
Karar Tarihi: 28.02.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/17366 Esas 2017/2081 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının davacı şirketçe Ferdi Sağlık Sigortası ile sigortalandığını, sigorta poliçesinin davalının beyan etmediği hastalığının tespit edilmesi üzerine 16/07/2010 tarihinde iptal edildiğini, sigorta dönemi içerisinde 4 fatura karşılığında 1.580,90 TL"nin tedavi gideri olarak davacı şirketçe ödendiğini, yaptıkları araştırma sonucunda davalının 15/12/2008 tarihinde bazı rahatsızlıklarının bulunduğunun tespit edildiğini, bu rahatsızlıklarının davalı tarafça sigorta şirketine beyan edilmediğini, sigorta hükümleri çerçevesinde sigorta tarihiden önce var olan hastalıklarla ilgili harcamaların teminat kapsamı dışında olduğunu belirterek davalı için ödenen 1.580,90 TL"nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça süresi içerisinde davaya cevap dilekçesi sunulmamış, ancak daha sonra 30/01/2014 havale tarihli dilekçe ile davalı davacının iddialarının doğru olmadığını, muhtelif tarihlerde yapılan muayenenin sonucunda ortaya konulmuş bir teşhis ve tedavi bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 Sayılı HMK."nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK."nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu karar anılan tarihten sonra verildiğinden davacı yönünden dava konusu edilip reddedilen maddi tazminat miktarı olan 1.850,90 TL yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.