1. Hukuk Dairesi 2014/17091 E. , 2016/11277 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı vekili, muris.... müvekkili .... ile evlenmeden kısa süre önce 385 ada 208 parselde kayıtlı 3.kat 7 nolu bağımsız bölümünü ölünceye kadar bakma akdi ile ilk eşinden olan davalı ..."ya devrettiğini, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin ahlaki olarak bakım borcu altında bulunan ana, baba ve çocuklar, kardeşler arasında düzenlenemeyeceğini, evlatların anne ve babalarına zaten bakmakla yükümlü olduklarını, bu duruma aykırı yapılan sözleşmelerin gayri ahlaki kabul edilmesi ve geçersiz sayılması gerekeceğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında müvekkili adına tescilini istemiştir.
Davalı vekili, kesinleşmiş mahkeme kararı sonucunda davacının mirasçılık sıfatının kalmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muris tarafından davacı aleyhine açılan boşanma davasının devamı sırasında murisin öldüğü, davalının davaya devam ederek davacının ağır kusurlu olduğunun tespitine karar aldırdığı, bu durumda 4721 sayılı TMK"nın 181. maddesinin açık hükmü karşısında davacının muris.... yasal mirasçısı sıfatı kalmadığı; öte yandan, bakım görevinin de yerine getirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 20.12.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris ....ölünceye kadar bakım şartıyla yaptığı taşınmaz temlikine yönelik olarak muvazaa nedeniyle açılan tapu iptali-tescil isteğine ilişkin olup; mahkemece, davacının mirasçılık sıfatı kalmadığından da söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Gerçekten de, dava açıldıktan sonra kesinleşen....Mahkemesi"nin 2011/865 es. sayılı ve.... Hukuk Mahkemesi"nin 2013/473 es. sayılı verasetin iptali davaları sonucunda, davacının mirasçılık sıfatının bulunmadığının ve muris ....tek mirasçısının davalı ... olduğunun tespit edildiği gözetilerek davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacının öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
./..
Ne var ki, davanın husumet yokluğundan reddedilmiş olması karşısında, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Askari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesi uyarınca 1.500,00-TL vekalet ücretine hükmedilmesi yerine 5.800,00-TL ücret tayin edilmiş olması isabetsizdir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir.
Ancak, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, mahkeme kararının hüküm kısmının vekalet ücreti ile ilgili 4. bendindeki "5.800,00-TL" ibaresinin "1.500,00.-TL" şeklinde düzeltilmesine; davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.12.2015 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.350.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.