MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.07.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.02.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, davalıya ait 148 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kadim yol ve su arkı olduğu iddiasıyla kısmen iptalini istemiştir.
Davalı ... davanın reddini savunmuş, davalı ... Tüzel Kişiliği dava konusu yerin köy tüzel kişiliğine ait olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davalı ... temyiz etmiştir.
Mahkemece yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık anlatımlarına göre uyuşmazlık konusu taşınmaz yakın tarihe kadar su kanalının geçtiği bir güzergah olup, kanalın ayrı bir istikamete taşınması üzerine kullanılmayan eski kanal yeri olarak kalmıştır. Kadim yol olduğu hususunda ileriye sürülen iddia kanıtlanamamıştır. Davanın bu nedenle reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 1.6.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.