11. Hukuk Dairesi 2016/4605 E. , 2016/6790 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/01/2016
tarih ve 2009/956-2016/17
sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ... Holding A.Ş. ve ... İnşaat Tarım ve San. İşl. Tic. A.Ş. vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10.06.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... , davalı ... dışındaki davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların yüksek faiz verileceği, paraların istediği zaman iade edebilecekleri vaatleriyle para topladığını, müvekkilinin bir belge karşılığında 101.235,00 EURO yatırdığını, ancak ortak olmadığını, şirket yöneticilerinin dolandırıcılık suçundan yargılamanın devam ettiğini ileri sürerek, ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, 101.235,00 EURO"nun karşılığı olan 202.470,00 TL"den şimdilik 6.500,00 TL"nın paranın davalı tarafa verildiği tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş; ıslahla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkilinin davalı tarafa verdiği 49.065,75 EURO"nun karşılığı olan 156.029,08 TL"den ilk davadaki 6.500,00 TL"nin düşülmesi ile kalan 149.529,08 TL"nın paranın davalı tarafa verildiği tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, zamanaşımı def"inde ve hak düşürücü süre itirazında bulunmuş, davanın esasına ilişkin olarak da davacı ile müvekkili şirketler arasında ortaklık ilişkisi bulunduğunu, TTK 329 ve 405. maddeleri uyarınca hisse bedellerinin davacıya iadesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafın hak düşürücü süre itirazının ve zamanaşımı def"inin dürüstlük kuralına aykırı olduğu, davalı şirketlerin ..."ya sunduğu 09.02.2005 tarih 30 ve 31 sayılı yazılar dikkate alındığında davacının ödediği miktardan sorumlu bulunduğu, davacının eda ettiği yemin karşısında davacının ödeme yaptığının kabulü gerektiği, davacının şirket ortağı olduğu, davacıdan daha çok para alınmasına rağmen daha az hisse senedi verildiği, davalı
tarafın ortaklığa ilişkin kabul ve ikrar ettiği miktarın mahsup edilmesi gerektiği, davalı şirket yöneticilerinin şahsi sorumluluğunu gerektirir bir delil bulunmadığı gerekçesiyle, davalılar ..., ... yönünden davanın reddine, davalı ...Ş. yönünden davacının şirket ortağı olmadığının tespiti ile ilgili talep kısmının reddine, davanın kısmen kabulü ile 6.500,00 TL"nin dava tarihi olan 24/12/2008 tarihinden itibaren değişen oranlarda hesaplanacak avans faizi ile birlikte kalan 91.631,50 TL"nin dava tarihi olan 24/12/2008 tarihinden itibaren yıllık %9 ve ileride değişmesi halinde değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte olmak üzere toplam 98.131,50 TL"nin belirtilen kısımlarına dava tarihinden itibaren belirtilen şekilde faiz uygulanmak suretiyle davalı ...Ş."en alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ...ve ... İnşaat Tarım ve San. İşt. Tic. A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Davalı şirketlerin birleşmesi ve kayda alınması amacıyla ... Kurulu"na kendilerinin verdikleri 09.02.2005 tarih 30 ve 31 sayılı yazılara ortak olunan şirkete verilen sermaye katılım bedelleri ile kişiler arasındaki hisse değişimine ilişkin ödeme ve tahsilatlara dair bir takım listeler eklemiştir. Her ne kadar davalı şirketler hissedarlar arası hisse devri sırasında devreden hissedarın tahsil ettiği miktarların telefon, mektup ve sair yöntemlerle yapılan araştırma sonucu tespit edildiğini, tahsil edilen paranın şirket kasasına girmediğini savunmuşlarsa da, ..."ya sunulan sözkonusu yazı ekindeki listelerin hiçbir dava dosyasına davalılar tarafından sunulmamış olması, 14.09.2000 tarihli ... denetim raporunda aynı kişiler ve aynı yöntemlerle yurtdışında para toplandığı, bu toplanan paraların davalılar tarafından kayda alındığı, hava yoluyla paraların Türkiye"ye nakledildiği, organize şekilde hareket edildiği şeklinde tespitlere yer verilmesi, yine 09.05.1999 tarihli tutanakta ... Havalimanı Dış Hatlar Geliş kapısında yapılan kontrolde ..."a ait çanta içinde TL, DM cinsi yüksek miktarda para ile altın bilezik gibi emtianın tespit edildiği, ..."un imzalı ifadesinde, ... şirketinin ... "daki temsilcisinin hisse senetlerini sattıktan sonra paraları ve altınları Türkiye"deki ... şirketine götürmesi amacıyla kendisine teslim ettiğini ifade etmiş olması karşısında davalı şirketlerce ikincil kayıtlar tutulduğunun kabulü gerektiği, yine pek çok emsal dosyaya sunulan davalı ... imzalı mektupta ortaklıktan ayrılmak isteyenlerin üç ay önce bildirmeleri halinde paralarını alabileceklerinin belirtilmesi birlikte değerlendirildiğinde, ... Grubu bazı şirketlerin fiili ve hukuki irtibat halinde oldukları, birlikte hareket ederek para toplama amacıyla "Ortaklık Durum Belgesi", "Hisse Senedi" gibi sair belgeler karşılığında istenildiğinde derhal ve işlemiş kar payı ile birlikte iade edileceği taahüdü ile para topladıkları, ortağın sermaye olarak verdiğini isteyemeyeceğine dair yasal düzenlemeyi kulllanarak para yatıran kişileri grup şirketlerden herhangi birinde veya birkaçında düşük nominal bedellerle şeklen ortak gibi gösterdikleri, tahsil ettikleri parayı ise muhasebe kayıtlarına yansıtmayarak para iade taleplerini reddettikleri, taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, böylelikle davalıların
haksız fiilde bulundukları anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, davalı şirketlerce ..."ya yazılan 09.02.2005 tarih 30 ve 31 sayılı yazılar ekindeki listeler dikkate alınarak tespit edilen alacağın tahsiline dair hüküm kurulması gerekirken, yanlış değerlendirme ile davacının şirket ortağı olduğunun kabulü ile sözkonusu listedeki miktarlardan hisse senetlerinin nominal bedeli düşülerek eksik tahsil hükmü kurulması hatalı ise de temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamış, açıklanan nedenlerle davalılar ...ve ... San. İşt. Tic. A.Ş. (birleşerek yeni ünvanı ... Holding A.Ş.) vekilinin tüm temyiz itirazları reddedilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ...ve ... San. İşt. Tic. A.Ş.(birleşerek yeni ünvanı ... Holding A.Ş.) vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 5.027,52 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 17/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.