19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/25584 Karar No: 2019/9685 Karar Tarihi: 18.06.2019
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/25584 Esas 2019/9685 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın kaçak olarak ülkeye sokulan suça konu eşyayı ticari maksatla bulundurduğu gerekçesiyle suçlu bulunduğu ve mahkumiyet kararı verildiği görülmekte. Ancak temel cezada TCK'nın 61. maddesi uyarınca tehdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşıldığı, bu sebeple hükümden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun'un 3/18. maddesinde değişiklik yapıldığı ve lehe kanunun belirlenmesi gerektiği vurgulanmış. Gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı da kararda vurgulanmıştır. Sanığın daha önce işlediği benzer bir suçta mahkemenin kararının bozulduğu için de bu kararın da bozulması gerektiği belirtilmiş, nakil aracının kiralayan kişinin aracın kaçakçılıkta kullanılabileceğini öngörmesi nedeni ile iyi niyetli sayılamayacağına dair delil olmadığı için iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kanunlar açısından ise, sanığın suçundan dolayı 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/10. maddesi uyarınca ceza verilmesi gere
19. Ceza Dairesi 2019/25584 E. , 2019/9685 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Temel cezada TCK"nin 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulduğu, buna göre hükümden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun"un 3/18. maddesinde değişiklik yapıldığı, sanığın kaçak olarak ülkeye sokulan suça konu eşyayı ticari maksatla bulundurmak eyleminden dolayı 5607 sayılı Kanun"un 3/10. maddesindeki "Kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın akaryakıt ile tütün, tütün mamulleri, etil alkol metanol ve alkollü içkiler olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarısından iki katına kadar arttırılır, ancak bu fıkranın uygulanması suretiyle verilecek ceza üç yıldan az olamaz." şeklindeki düzenlemeye nazaran 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun 3/5-10. maddeleri ile 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun"un 3/18. maddelerinin ilgili tüm hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Kanun"un belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi, 2-Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık ... hakkında 16.06.2012 tarihinde işlediği aynı suç nedeni ile açılan kamu davası üzerine , Van 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 2013/498 E ve 2014/260 K. sayılı hükmün dairemizce incelenerek 18.06.2019 tarihinde bozulmasına karar verilmiş olması karşısında, Anılan dava ile iş bu dava birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp, hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı, aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, 3-Nakil aracının sanıklar tarafından kiralandığına ilişkin dosya içerisinde araç kiralama sözleşmesinin bulunduğu ve malen sorumlunun iyi niyetli olmadığına dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığı gözetilmeden; “aracı kiralayan kişinin aracın kaçakçılıkta kullanılabileceğini öngörmesi nedeni ile iyiniyetli sayılamayacağı” gerekçesi ile, nakil aracının iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ile malen sorumlunun temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.