20. Hukuk Dairesi 2015/6453 E. , 2016/3963 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ... ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1963 yılında yapılan kadastro sırasında ... ilçesi ... köyü 841 parsel sayılı 45.160 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 1098 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak zeytinli tarla niteliği ile ... köyü tüzel kişiliği adına tespit edilmiştir.
İtirazı kadastro komisyonunca reddedilen ..., 841 parsele uygulanan 1098 yazım numaralı vergi kaydının miktar fazlasının çalılık ve fundalık olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
... Tapulama Mahkemesi .../... E. - .../... K. sayılı ilâmla; 841 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, fen bilirkişi tarafından düzenlenen krokili raporda (A1) ile işaretlenen 15.040 m2 yüzölçümlü kesiminin orman niteliği ile tesciline, (B1) ve (B2) ile işaretlenen sırasıyla 1.470 m2 - 9.600 m2 yüzölçümlü kesimlerinin zilyetliğe istinaden ... köyü tüzel kişiliği adına tesciline, (A2) ve (C) harfiyle işaretlenen sırasıyla 16.200 m2 - 2.850 m2 yüzölçümlü bölümlerinin ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün kesinleşmesiyle tapuda 11.04.1972 tarihinde yapılan infaz sonucu (B1) ile işaretlenen 1.470 m2 yüzölçümlü taşınmaz, 2191 parsel numarasıyla zeytinli tarla niteliği ile ... köyü tüzel kişiliği adına tescil edilmiştir.
Davacı ... ... 21.09.2012 tarihli dilekçe ile; 2191 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün orman sınırları içinde kaldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemleriyle eldeki davayı açmıştır.
Mahkemece; çekişmeli 2191 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 30.09.2014 tarihli ek rapor ekindeki krokide (A) ve (B) harfleriyle işaretlenen sırasıyla 35,26 m2 ve 61,52 m2 toplamda 96.78 m2 yüzölçümlü kesiminin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ... vekili tarafından reddedilen bölüm yönünden; davalı ... vekili tarafından ise kabul edilen bölümler yönünden temyiz edilmiştir.
Dava; kesinleşen orman tahdit haritasına dayalı tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi isteklerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1948 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 27.07.1981 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması, 01.02.1991 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması, 5831 sayılı Kanunla 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek - 4. madde uyarınca yapılan düzeltme işlemi vardır.
Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğu gibi yapılan inceleme, araştırma ve uygulama da hükme yeterli değildir. Şöyle ki, hükme dayanak yapılan orman bilirkişi kurul raporunda; çekişmeli taşınmazın (C) harfi ile işaretlenen bölümünün kesinleşen orman tahdit haritası dışında olduğu, (A) ve (B) harfleri ile işaretlenen kesimlerinin 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp kesinleşen orman tahdit haritası içinde iken 1989 yılında yapılıp kesinleşen 2/B uygulamasıyla (B) harfiyle işaretlenen bölümünün ... adına orman sınırları dışına çıkarıldığı belirtilmiş, 5831 sayılı Kanunla 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek - 4. madde uyarınca yapılan düzeltme haritası ile uyumlu hat uygulaması yapılmıştır. Çekişmeli taşınmazın ilk orman tahdit haritası, aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma haritalarındaki konumları gösterilmemiştir. Kaldı ki, 3116 tahdit haritası, aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma haritaları ile çalışma tutanakları da dosyada bulunmamaktadır. Bu durumda, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdidinde ne gibi işleme tâbi tutulduğu anlaşılamamaktadır.
Diğer taraftan, davacı ... ..., çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalan kesiminin tapu kaydının iptali, orman niteliği ile ... adına tapuya tescili, davalının elatmasının önlenmesi istemleriyle dava açtığı halde, mahkemece istek dışına çıkılmak suretiyle hükme dayanak yapılan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda çekişmeli taşınmazın 2/B alanında kaldığı belirtilen (B) harfi ile işaretlenen kesiminin orman niteliği ile ... adına tesciline karar verilmiştir. Yine, ... ...nin, elatmanın önlenmesi yönündeki isteği hakkında olumlu veya olumsuz hüküm kurulmamıştır. Bunlardan ayrı, 19.01.2011 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesinde “ Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehdarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil yargılama giderine hükmolunmaz” ve yine 6099 sayılı Kanunun 17. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Geçici 11. maddesinde “ Bu Kanununun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekalet ücreti dahil yargılama giderleri içinde uygulanır” hükümlerine yer verildiği halde mahkemece anılan kanun hükümleri gözetilmeksizin davalı aleyhine harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.
... Tapulama Mahkemesinin .../... E. - .../... K. sayılı dava dosyasında orman araştırması yapılmış ise de orman incelemesi yetersiz olduğu gibi ... ... de taraf olmadığından anılan karar, ... ...ni bağlamayacağından, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosuna, 1744 ve 3302 sayılı kanun hükümleri uyarınca yapılıp kesinleşen aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma işlemlerine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı ilk orman tahdit haritası, aplikasyon, orman rejimi dışına çıkarma ve düzeltme haritalarının orijinalinden renkli fotokopi örnekleri bulundukları yerlerden getirtildikten sonra mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve ... ... ... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek iki mühendis ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. ...Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak
uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6 - 7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon, orman rejimi dışına çıkarma düzeltme işlemi ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu, aplikasyon, orman rejimi dışına çıkarma ve düzeltme haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde 1/5000 ve 1/10000 ölçekli olarak, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümünü birleşik harita üzerinde gösterir şekilde müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon, orman rejimi dışına çıkarma ve düzeltme haritalarıyla tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda anılan Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek, 6100 sayılı HMK’nın 26/1. maddesinde düzenlenen istekle bağlılık ilkesi, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine ilişkin 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi, ayrıca davalının çekişmeli taşınmazı dava tarihinden önce tapu kaydına dayanarak kullandığından haksız bir elatmasından da söz edilemeyeceği gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... ... ve davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05.04.2016 günü oy birliği ile karar verildi.