10. Ceza Dairesi 2020/4926 E. , 2021/4742 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : İSTANBUL Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ithal etme
Hükümler : 1- Mahkûmiyet: Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 24/09/2019 tarih, 2018/557 esas ve 2019/453 sayılı kararı
2- Düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi"nin 11/03/2020 tarih, 2020/48 esas ve 2020/693 sayılı kararı
Bölge Adliye Mahkemesi"nce verilen hüküm temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanıkların müdafilerinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin istemlerinin, 696 sayılı KHK"nın 100. maddesi ve 7079 sayılı Kanun"un 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 299. maddesi uyarınca takdiren reddine karar verilerek, duruşmasız inceleme yapılmıştır.
CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanıkların müdafilerinin temyiz istemlerinin hükümlerin hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun"la yapılan değişikliklerin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi"nin kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanıkların müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz istemlerinin CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanıklar hakkındaki salıverilme taleplerinin reddine,
5271 sayılı CMK"nın 304. maddesi uyarınca dosyanın Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi"ne gönderilmesine, 19/04/2021 tarihinde üye ..."in karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
27.9.2018 tarihli Arama ve Olay Tespit Tutanağına göre, aynı gün saat 03:02’de Türkiye’ye giriş yapmak üzere, Kapıkule Gümrük Giriş Sahasına gelen sanık ...’nun sürücülüğünü yaptığı tır aracının polis giriş ve tescil işlemlerini müteakip Kara Kapıları Taşıt Takip Programının uyarı vermesi üzerine araç memur refakatinde X-Ray taramasına tabi tutulmuş, tarama neticesinde şüpheli yoğunluk tespit edilmesi üzerine arama hangarına alınan araçta narkotik dedektör köpekleri marifetiyle yapılan aramada ... plakalı çekicinin yatak kısmında 5 adet siyah çanta içerisinde 48 adet ağzı kapalı şeffaf naylon poşet içinde ecstacy hap (daralı 75.175 gr), 1 adet naylon poşette esrar maddesi (132 gr) ile 1 adet naylon poşete sarılı vaziyette esrar reçinesi (daralı 30 gr) ele geçirilmiş, sonrasında Cumhuriyet savcısına bilgi verilmiş ve şahıs gözaltına alınmıştır.
Yürütülen soruşturma sonucunda, Edirne Cumhuriyet Başsavcılığının 02.10.2018 tarihli iddianamesiyle sanık ... ile suç ortakları ... ve ... ile diğer sanıklar hakkında uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme suçundan dolayı kamu davası açılmış; yapılan yargılama neticesinde Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.9.2019 tarih ve E:2018/557-K:2019/453 sayılı kararıyla, sanıklar ..., ... ve ...’ın uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme suçundan dolayı TCK’nın 188/1-5 ve 62. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına hükmolunmuş; sanıkların istinaf başvuruları üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 11.3.2020 tarih ve E:2020/48-K:2020/693 sayılı kararıyla, düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Olay tutanağı ve dosyada mevcut diğer belgeler incelendiğinde, sanıkların yurt dışından Türkiye’ye uyuşturucu madde getireceklerine dair bilgi alınması üzerine iletişimin dinlenmesi yoluyla soruşturmaya başlandığı, sanık ...’nun sürücülüğünü yaptığı tır aracı üzerinde Kapıkule Gümrük Giriş Kapısında X-Ray noktasında yapılan tarama neticesinde uyuşturucu maddenin ele geçirildiği, önceden başlatılan takip ve görevlilerin gümrük işlemleri sırasındaki müdahalesi nedeniyle tır aracının gümrükten geçiş yapamadığı ve araçtaki uyuşturucu maddelerin gümrükten geçirilemediği, dolayısıyla sanıkların işlediği uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme suçunun tamamlanmadığı ve teşebbüs aşamasında kaldığı anlaşılmaktadır.
Doktrinde ithal, “uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin maddeten, Türkiye’nin siyasi sınırlarının her hangi bir yerinden sokulması” (Erman/Özek’ten aktaran: Birsen Elmas, Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Suçları, Adalet Yayınevi, Ankara 2020, s. 63) olarak tanımlanmakla birlikte, gümrük (sınır) kapılarının bulunduğu yerlerde uyuşturucu maddenin Türkiye’ye sokulabilmesi için gümrük kontrol noktasından herhangi bir şekilde geçirilmesi gereklidir. Gümrük kontrolünün amaçlarından biri kaçak veya yasak eşyanın ülkeye girişinin önlenmesi olup, gümrük işlemleri sırasında uyuşturucu veya uyarıcı maddenin polis ya da gümrük görevlisi gibi yetkililer tarafından yakalanması halinde, maddenin ülkeye sokulmasına engel olunduğundan, ithal suçunun tamamlandığından söz edilemez. Zira uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme, esas itibariyle maddenin ülkeye sokulduktan sonra satılması, satışa arz edilmesi ./..
ya da başkalarına verilmesi gibi kullanmak amacı dışındaki eylemlerin icrasına yönelik olarak işlenen bir suç olup, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin gümrük işlemleri sırasında yakalanması halinde, elverişli hareketlerle doğrudan doğruya ithal suçunun icrasına başlayan failin elinde olmayan nedenlerle, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ülkeye sokulmasına engel olunarak ithal suçunun tamamlanması ve aynı zamanda maddenin ülke içinde satışı, satışa arz edilmesi ve başkalarına verilmesi gibi tasarruflarda bulunulması önlenmektedir.
Yukarıda açıklanan görüş doktrinde de bir kısım yazarlar tarafından benimsenmektedir. Örneğin İltaş, “Gümrük kapısı olan yerler bakımından suça konu olan ve saklanan/bildirilmeyen maddenin gümrük işlemleri sırasında yetkililer tarafından yakalanması halinde failin tamamlanmış ithal suçundan dolayı değil de ithal suçuna teşebbüsten dolayı cezalandırılması gerektiği” görüşündedir (Yiğit İltaş, Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçu, Adalet Yayınevi, Ankara, 2020, s. 192). Savaş/Mollamahmutoğlu’na göre de, “İthal suçu: maddenin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak yabancı ülkeden yurda gümrükte saklanarak veya beyan edilmiyerek sokulması ile tamamlanır. Fail gümrükte işlemler sırasında yakalanmış ise suç tamamlanmamıştır. Eylem … teşebbüs derecesinde kalmıştır.” (Vural Savaş-Sadık Mollamahmutoğlu, Türk Ceza Kanununun Yorumu, 3. Cilt, Seçkin Yayınevi, Ankara 1999, s. 3609-3610).
Somut olayda, iletişimin dinlenmesi yoluyla diğer sanıklarla birlikte takip edilen sanık ...’nun Bulgaristan’dan Türkiye’ye giriş yapmakta iken sanığın tır aracında taşıdığı uyuşturucu madde gümrük işlemleri sırasında görevliler tarafından yapılan aramada ele geçirilmiştir. ...’nun gümrük kontrolü öncesinde uyuşturucu maddeyi satma, satışa arz etme veya başkasına verme gibi tasarruflarda bulunduğuna dair bir tespitte de bulunulmamıştır. Dolayısıyla, görevlilerce uyuşturucu maddenin gümrükten geçirilmesine ve ülkeye sokulmasına engel olunduğundan, sanıklar elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icrasına başladıkları uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme suçunu, ellerinde olmayan nedenlerle tamamlayamamışlar ve işledikleri suç teşebbüs aşamasında kalmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; sanıkların işledikleri uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme suçu teşebbüs aşamasında kaldığından, sanıklar hakkında TCK’nın 188/1-5. maddeleri uyarınca tayin edilen cezadan TCK’nın 35. maddesi uyarınca indirim yapılması gerekirken, sanıkların eylemleri tamamlanmış suç olarak kabul edilmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesinin hukuka aykırı olduğu kanaatini taşıdığımdan, sanıklar hakkında ilk derece mahkemesince verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 11.3.2020 tarih ve E:2020/48-K:2020/693 sayılı hükmünün bozulmasına karar verilmesi yerine, Bölge Adliye Mahkemesi hükmüne yönelik temyiz isteminin esastan reddine ilişkin sayın çoğunluğun kararına iştirak etmiyorum.19.04.2021