5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/15665 Esas 2021/5041 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/15665
Karar No: 2021/5041
Karar Tarihi: 30.03.2021

5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/15665 Esas 2021/5041 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında 5607 sayılı kanuna muhalefet suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirtilmektedir. Gümrük İdaresi'nin itirazı üzerine hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılmıştır. Mahkemece yeni esasa kaydedilip duruşma açılarak yeniden yapılan yargılama sonucunda, 16/04/2014 tarihli hüküm kurulmuştur. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği nazara alındığında, sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçunu oluşturduğu, bu suçtan doğrudan doğruya zarar görenin ise TAPDK olduğu belirtilmektedir. Gümrük İdaresi'nin davaya katılma hakkının olmadığı ve mahkemece katılmasına karar verilmesinin yasa yollarını kullanma hakkını vermeyeceği vurgulanmaktadır. Sanık hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddesine göre düşürülmesine karar verilmiştir. Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi yollamasıyla TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsadere edilmesine karar verilmiştir.
Kanun Maddelerinin Açıklaması:
- 5607 Sayılı Kanun: Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu
- 4733 Sayılı Kanun: Radyasyondan Korunma Kanunu
- TAPDK: Tütün, Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu
- 5271 Sayılı CMK: Ceza Muhakemesi Kanunu
- 223/8. madde: Zamanaşımı
- TCK'nun 54/4. maddesi: Kaçakçılık suçlarına ilişkin müsadere

7. Ceza Dairesi 2018/15665 E. , 2021/5041 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık hakkında 5607 sayılı muhalefet iddiası ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde, 13/02/2013 tarihli karar ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu karara karşı Gümrük İdaresi vekilinin yapmış olduğu itiraz üzerine bu kez İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 14/03/2013 tarihli ve 2013/404 D.İş sayılı kararı ile idarenin zararının oluşup oluşmadığı araştırılmadığından bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırıldığı ve mahkemesince yeni esasa kaydedilip duruşma açılarak yeniden yapılan yargılama sonucunda da temyize konu 16/04/2014 tarihli hükmün kurulduğu anlaşılmakla,
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği nazara alındığında, sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçunu oluşturup bu suçtan doğrudan doğruya zarar görenin ise TAPDK olduğu, Gümrük İdaresi"nin davaya katılma hakkının olmadığı ve mahkemece katılmasına karar verilmesinin de yasa yollarını kullanma hakkını vermeyeceği, bu anlamda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 13/02/2013 tarihli hükme yönelik TAPDK"nun itiraz hakkının bulunduğu, itiraz hakkı olmayan Gümrük İdaresi"nin itirazı üzerine merciince itirazın kabulü ile hükmün açıklanmasına geri bırakılmasına karar verilmesi mümkün değil ise de;
Suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nun 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendine göre suç için asli dava zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu, zamanaşımını kesen en son işlem olan sanığın savunmasının alındığı 13/02/2013 tarihinden itibaren 8 yıllık asli dava zamanaşımının temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmakla sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, anılan maddeler uyarınca sanık hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddesine göre DÜŞÜRÜLMESİNE, dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi yollamasıyla TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca MÜSADERESİNE, 30/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.