20. Ceza Dairesi 2017/2381 E. , 2020/316 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : KONYA 19. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya İncelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/1, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34/1 ve 230/1-c maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması, gerekçede iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin açık olarak belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, Anayasa ve 5271 sayılı Kanun"un amir hükümlerine aykırı şekilde gerekçe açıkça belirtilmeden hüküm kurulması,
2) Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürülüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi hükümlerinin ayrı ayrı uygulanıp karşılaştırma yapılması, sonucuna göre lehe Kanun’un tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, belirtilen nitelikte karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması,
3) Sanık hakkında, bu eylemi nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulandığı, dolayısı ile hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kurumunun uygulanma koşulları bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın bu suçu başka bir davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra, işlemiş ise 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi; aksi halde 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, hüküm kurulması gerektiği gözetilmeyerek, yazılı şekilde eksik araştırma ile karar verilmesi,
4) Dosya kapsamına göre, sanığın, hakkında verilen "tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin" yerleşim yeri itibari ile yetkili Konya Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün 2013/623 DS sayılı dosyası üzerinden infazı sırasında, dosyada mevcut "görüşme ve takip çizelgesine" göre 24/05/2013, 24/06/2013, 24/07/2013, 14/08/2013, 16/09/2013, 16/10/2013, 29/11/2013, 03/01/2014 tarihli muayene randevularına katıldığı, 03/01/2014 tarihli randevusunda sanığa altı(6) haftalık ileri tedavi programına alınacağının bildirildiği, ancak söz konusu muayene tarihlerinin çizelgede gösterilmediği, sanığın dosyadaki verilere göre tedavi programı devam ederken 31/01/2014 tarihinde hükümlü olarak Akşehir T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna girdiğinin anlaşılması üzerine TDS dosyasının kapatılarak, yetkili Akşehir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, Akşehir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün 2014/45 DS sayılı dosyası kapsamında infaza devam edildiği sırada, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyhekim Psikiyatri Amatem Polikliniği"nde görevli hekim tarafından 12/02/2014 tarihinde düzenlenen 6608 protokol nolu tıbbi kanaat raporunda, "07/01/2014 tarihinden itibaren 6 haftalık madde bağımlılığı programına alınan sanığın, altı haftalık program sürecince görüşmeye katılmadığının, katıldığı görüşmelerde uyum düzeyinin düşük olduğunun, bu haliyle ileri tedavi programına uyumsuz olduğunun" bildirildiği, dosya içerisinde sanığın muayene tarihlerinde alınan kan-idrar örneklerinde uyuşturucu maddeye rastlanıp rastlanmadığına ilişkin belge bulunmadığı, söz konusu rapor üzerine, Akşehir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce 28/02/2014 tarihli komisyon kararı ile ile "sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı" belirtilerek infaz dosyasının kapatıldığı anlaşılmakla,
a) 12/02/2014 tarihli tıbbi kanaat raporunda, "sanığın, tedavi tedbirinin infazı sırasında uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığına" ilişkin tespitte bulunulmadığından, Konya Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün 2013/623 DS sayılı dosyası kapsamında yerine getirilen tedavi tedbiri süresince, sanığın uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığının, kan veya idrardan uyuşturucu madde analizine ilişkin raporlarla birlikte Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi"nden istenmesi;
b) Sağlık kurumundan temin edilen evraklardan, sanığın tedavi tedbiri süresince uyuşturucu madde kullanmadığının tespit edilmesi halinde, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmü uyarınca, sanığın, "tedavi programına göre kendisine önceden bildirilen muayene radevularına katılmamak" suretiyle tedavi tedbirini ilk kez (1.) ihlal ettiği, söz konusu ihlal nedeniyle ihtaratlı uyarı yazısı ile sanığa denetimli serbestlik müdürlüğüne başvuru yapması için süre verilmesi gerektiği, dolayısı ile "ilk kez (1.) yükümlülük ihlalinin, yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar" olarak kabul edilemeyeceği halde, TDS dosyası infaz edilmeden kapatıldığından, mahkemesince, "tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin aynen infazına" karar verilmesi,
c) Sağlık kurumundan temin edilen evraklardan sanığın tedavi süresince uyuşturucu madde kullandığının tespit edilmesi halinde ise; 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmü uyarınca, "ısrar" koşulu aranmayacağından, yargılamaya devam olunarak, hüküm kurulması gerektiği gözetilmeyerek, yazılı şekilde eksik araştırma ile karar verilmesi,
5) Ankara Kriminal Polis Laboratuvarınca ele geçen uyuşturucu maddeden alınan tanık numunenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 09/01/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.