(Kapatılan)23. Hukuk Dairesi 2020/243 E. , 2020/3577 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı Kooperatif ile davacı vekili vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif parselinde konutunun bulunduğunu, davalı kooperatifin muvafakati ile davalı ..."in diğer davalı müteahhit ... ile yaptığı sözleşme çerçevesinde, davalı ..."e tahsis edilen 26 nolu villanın restorasyonu yapılırken arazi oluşturma amacıyla yoğun toprak dolgusu yapıldığını, yine davalılardan ASKİ"nin yol çalışması yaptığını, bu nedenle konutunun zarar gördüğünü, diğer davalıların da bu zarardan sorumlu olduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 26.897,50 TL"nin tespit talep tarihi olan 27.09.2008 tarihinden itibaren temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslahla istemini 72.570,50 TL’ye çıkartmıştır.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda bilirkişiden alınan rapor benimsenerek, Mahkemenin 24/10/2013 tarih ve 2012/616 Esas, 2013/538 Karar sayılı kararına karşı sadece davacının temyiz yoluna başvurmadığı, bilirkişi raporuna göre davalı Kooperatifin meydana gelen zarardan kusurunun bulunduğu ancak anılan davalı yönünden verilen ret kararının bu davalı yönünden usuli kazanılmış hak haline geldiği ve ..."e davaya konu olayda son alınan ve hükme esas teşkil edilen bilirkişi raporuna göre atfı kabil kusur halinin bulunmadığı bu nedenle zarardan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
1-Davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının incelemesinde:
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle davalı kooperatif aleyhine açılan davanın 24.10.2013 tarihli karar ile reddedilmiş olması ve davacının bu red kararını temyiz etmemesi nedeniyle davalı kooperatif lehine usuli kazanılmış hak oluştuğundan, mahkemenin gerekçesinde davalı kooperatifin sorumlu olduğundan bahsedilmesinin sonuca etkili olmamasına göre, davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelemesine gelince:
Dava haksız eyleme dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkeme bozma ilamına uyulduktan sonra vereceği yeni kararda daha önceki kararın temyiz edilmemesi üzerine oluşan usuli kazanılmış haklara riayet ederek karar vermelidir.
Somut olayda mahkemece yapılan yargılamada 24.10.2013 tarihinde verilen ""Davacı vekilinin davalı ... ve ... hakkında açtığı davanın kabulü ile 72.570,00 TL’nin 27.09.2007 tarihinden itibaren değişken oranlardaki yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” ilişkin karar, davalı ... tarafından temyiz edilmediği için davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşacağından, usuli kazanılmış haklar da gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.11. 2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.