Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2014/4343 Esas 2015/1480 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4343
Karar No: 2015/1480
Karar Tarihi: 17.02.2015

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2014/4343 Esas 2015/1480 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2014/4343 E.  ,  2015/1480 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Sivaslı Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 12/09/2012
    NUMARASI : 2012/146-2012/175

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı el atmanın önlenmesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 17/02/2015 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Dava, kiracı tarafından açılmış kira sözleşmesi devam ederken kiralananın kullanılmasına engel olunduğundan bahisle el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
    6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun"unun 301.maddesi (mülga 818 Sayılı Borçlar Kanun"unun 249/1 maddesi) hükmü gereği kiraya veren kiralananı kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kira, sürekli bir akit olduğundan hem sözleşmenin kurulmasından önce var olan, hem de akdin devamı süresince kiracının bir kusuru olmaksızın
    ortaya çıkan ayıplar kiraya verenin tekeffülü altındadır. Diğer bir anlatımla, kiraya veren sözleşme süresince kiralananın kullanmaya elverişli halde bulunması için gerekli önlemleri almak durumundadır. Teslim borcunu gereği şekilde yerine getirmeyen ya da kiralananı tahsis amacına uygun surette bulundurmayan kiraya verene karşı borçlunun temerrüdü hükümleri uygulanacağı gibi bundan dolayı doğan bir zarar varsa ayrıca Türk Borçlar Kanun"unun 125.maddesi gereğince bunun da tazmini yoluna gidilebilir. Öte yandan sözleşmeye bağlılık ilkesi uyarınca taraflar akdettikleri sözleşmedeki hüküm ve koşullar ile bağlı olup kural olarak akdin süresinden önce feshi mümkün değildir. Kiraya verenin tek yanlı olarak akdi feshetmesi ve kiralanana el koyması bu kapsamda sözleşmenin ihlali niteliğindedir. Kira sözleşmesi tarafların ortak iradesi ile feshedilmedikçe, mahkeme kararı ile ortadan kaldırılmadığı ya da kiralananın yok olmadığı veya kiracı tarafından tahliye edilip usulünce kiraya verene teslim edilmediği sürece geçerliliğini korur. Kaldı ki sözleşmenin feshedilmesi halinde dahi, kiraya veren kendiliğinden kiracının kiralanandan istifade etmesini engelleyemez, yasal olmayan yollarla kiracıyı kiralanandan çıkartamaz.
    Somut olayda; Taraflar arasında 25/05/2011 tarihli rödevans sözleşmesinin imzalandığı hususu ihtilafsızdır. Kira sözleşmesi usulüne uygun olarak feshedilmediğinden veya iptali ya da kiracının tahliyesi için dava açılmadığından sözleşme tüm hükümleri ile geçerli olup tarafları bağlar. Davalı kiraya veren tarafından düzenlenen tek yanlı feshi ihbar ile kira sözleşmesinin sona erdirilmesi ve kiralanana el konulması mümkün değildir. Davacı kiralananda halen kiracı olduğuna göre, davacı şirket yetkililerinin kiralanan maden sahasına girişlerinin engellenmesi suretiyle vaki olduğu mahkemece de kabul edilen davalıların müdahalelerinin önlenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması görüşü ile sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum.17/02/2015

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.