16. Ceza Dairesi 2016/1797 E. , 2016/4640 K.
"İçtihat Metni"TALEP:
Muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan sanık ..."in 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 289/1-1, 2. maddeleri uyarınca 1 ay 15 gün hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/417 E. 2010/519 K. sayılı kararı sonrasında sanığın denetim süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına, sanığın, 289/1-1,2, 53. maddeleri uyarınca 1 ay 15 gün hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... Asliye Ceza Mahkemesinin 20.05.2015 tarihli, 2015/371 E. 2015/728 K. sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53/2. maddesinde yer alan "Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz." ve 3. fıkrasındaki "Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz." şeklindeki düzenlemeler karşısında, anılan maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğu ile anılan maddenin 1. fıkrası a, b, d ve e bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 07.01.2016 tarih ve 94660652-105-55-14326-2015-320/1132 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.02.2016 tarih ve 2016/22665 sayılı tebliğnamesi ile bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
I) Olay:
Sanığın borcuna karşılık haczedilen malların kendisine yediemin olarak teslim edilmesine rağmen, satış mahalline getirmediği olayda, muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 289/1-1, 2. maddeleri uyarınca 1 ay 15 gün hapis ve 100TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/417 E. 2010/519 K. sayılı kararı sonrasında sanığın denetim süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına, sanığın, TCK"nın 289/1-1, 2. maddeleri uyarınca 1 ay 15 gün hapis ve 100TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanunun 53/1, a, b, d ve e bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının cezanın infazının tamamlanmasına kadar, 53/1-c maddesinde sayılan haklardan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 20.05.2015 tarihli, 2015/371 E. 2015/728 K. sayılı kararı temyiz edilmeden kesinleşmiştir.
II) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 53/2. maddesinde yer alan "Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz." ve 3. fıkrasındaki "Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz." şeklindeki düzenlemeler karşısında, anılan maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğu ile anılan maddenin 1. fıkrası a, b, d ve e bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet bulunup bulunmadığına ilişkindir.
III) Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53. maddesinin 1. 2. ve 3. fıkralarında; ""Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma Madde 53-(1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak; a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten, b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan, c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan, d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan, e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılır.
(2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.
(3) Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir."" şeklinde hükümlere yer verilmektedir.
Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 12.12.2006 tarih 2006/11-301 esas ve 2006/296 sayılı kararında belirtildiği gibi, ""Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma"" başlıklı TCK"nın 53. maddesi ile güvenlik tedbirini düzenlendiği, bu hak mahrumiyetleri kasten işlenilen bir suçtan dolayı hapis cezasına ilişkin mahkumiyetin yasal sonucu olduğu, kararda gösterilmemiş olsa bile hükümlü açısından kazanılmış hakka konu olmayacağı değerlendirilmektedir.
İncelenen dosyada, sanık ..."in 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 289/1-1, 2. maddeleri uyarınca 1 ay 15 gün hapis ve 100TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/417 E. 2010/519 K. sayılı kararı sonrasında sanığın denetim süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına, sanığın, 289/1-1, 2, 53. maddeleri uyarınca 1 ay 15 gün hapis ve 100TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... Asliye Ceza Mahkemesinin 20.05.2015 tarihli, 2015/371 E. 2015/728 K. sayılı kararında aynı Kanunun 53/1, a, b, d ve e bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının cezanın infazının tamamlanmasına kadar, 53/1-c maddesinde sayılan haklardan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verildiği, TCK"nın 53/1-c bendinde belirtilen hakların koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılma hususunun hükümlünün sadece kendi altsoyu yönünden sınırlanmadığı anlaşılmıştır.
Mahkeme tarafından hatalı bir değerlendirme ile TCK"nın 53/1-c bendinde belirtilen hakları koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmayı sanığın sadece kendi altsoyu yönünden sınırlanması olağanüstü kanun yolu denetiminde aleyhe bozma yasağı kapsamına konu olmayacağından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
IV) Sonuç ve karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde ve CMK"nın 309/4-c maddesi kapsamında olduğu görüldüğünden, ...Asliye Ceza Mahkemesinin 20.05.2015 tarihli, 2015/371 E. 2015/728 K. sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre uygulama yapılarak; hükümlerdeki TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının bütünüyle çıkarılarak yerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle düzeltilerek kararın diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.07.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.