Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2014/20241 Esas 2015/2389 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20241
Karar No: 2015/2389
Karar Tarihi: 16.02.2015

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2014/20241 Esas 2015/2389 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2014/20241 E.  ,  2015/2389 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 26/06/2014
    NUMARASI : 2014/52-2014/410

    Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    - K A R A R –
    Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor geçersizdir. Şöyle ki;
    1-Dava konusu taşınmaz Belediye Başkanlığı"nın 11.02.2014 tarih ve 734 sayılı yazısına göre 1/1000 ölçekli imar sınırları içinde kaldığından arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca, arsalara kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan satışlara göre değer biçilmesi gerekirken arazi olarak değer biçen rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
    Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
    2-Dava konusu taşınmazın mülkiyeti ihtilaflı olmadığı halde tespit edilen bedelin üçer aylık vadeli hesaba bloke edilmesi,
    3-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline dört aylık sürenin bitim tarihinden yasal faiz işletilmesine karar verilmişse de faizin bitim tarihinin kararda gösterilmemesi,
    4-Dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmından arta kalan, fen bilirkişi rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 2.480,83 m2 yüzölçümlü 2430 ada 567 parsel sayılı taşınmaz ile C harfi ile gösterilen 1.558,41 m2 yüzölçümlü 2430 ada 569 parsel sayılı taşınmazda geometrik durum ve alan nazara alınarak değer azalışı olmayacağının düşünülmemesi,
    5-Pirahmetler mahallesi 2430 ada 431 parsel sayılı taşınmazın ifrazından oluşup kamulaştırılan, 2430 ada 568 parsel sayılı taşınmaz, dava konusu taşınmaz olduğu halde hüküm fıkrasında ifrazdan önceki parsel numarasının yazılması,
    Doğru görülmemiştir.
    Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.