11. Hukuk Dairesi 2015/8026 E. , 2016/6755 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19/11/2014 tarih ve 2014/149-2014/395 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait emtianın ...’teki alıcısına havayolu ile gönderilmek üzere davalının işlettiği antrepoya bırakıldığını, ancak 24.05.2006 tarihinde havalimanında çıkan yangın nedeniyle davalının deposunda bulunan emtianın yanarak zayi olduğunu ileri sürerek, 29.070,00 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre, davalının hava taşıyıcısının ifa yardımcısı olduğu, taşıyıcının kendisinin ve adamlarının bu yangını önlemek için tedbir alma olasılıklarının bulunmadığı, hatta her ne tedbir alınır ise alınsın bu zararın önüne geçilmesinin mümkün olmadığı, konvansiyon hükümlerine göre sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taşıyıcının ifa yardımcısı olan davalıya teslim edildiği iddia edilen emtianın ambarda çıkan yangın nedeniyle zayi olduğu iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Olay tarihi olan 24.05.2006 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1955"te ... ve 1975"te 4 sayılı ... Protokolü ile değiştirilen ... Anlaşmasının 20. maddesi "Yolcu ve bagaj taşımasında ve yük taşımasındaki gecikme nedeni ile zarar meydana gelmesi halinde, taşıyıcı, kendisinin ve adamlarının zararı önlemek için gerekli bütün tedbirleri almış olduklarını veya bu tedbirleri alma olanağı bulunmadığını ispatlarsa, sorumlu olmayacaktır." hükmünü haizdir.
"4 Sayılı ... Protokolü"nün ... Sözleşmesi/ ... Protokol"ün 20. maddesinde değişiklik yapan V maddesinin Türkçe metninde(çeviri) olduğu gibi orjinal metinlerde de (bak:md.XXV) "gecikme" sadece yük taşımasına yönelik olarak kullanılmıştır ve hal böyle olunca mezkur V madde yolcu ve bagaj taşımasında her halde(ölüm/cismani zarar-ziya ve/veya hasar-gecikme), yük taşımasında ise sadece gecikme halinde işlerliğe sahip olacaktır. Bu durumda hava taşıyıcı yolcu ve bagaj taşımasında ölüm/cismani zarar-ziya ve/veya hasar-gecikme, yük taşımasında ise sadece gecikme halinde kurtuluş beyyinesi ikame edebilecek, yük taşımasında ziya ve/veya hasar halinde kurtuluş beyyinesi ikame etmesine imkan olmayacaktır. Pek tabii olarak bu sonuç ... Sözleşleşmesi md. 20 bakımından sözkonusudur. Şu hale nazaran, ... Sözleşmesi düzeninde son değişiklikle yük taşımasında taşıyıcının ziya ve/veya hasar sorumluluğu ile ilgili olarak mutlak sorumluluk ilkesi kabul edilmiştir." (Kocayusufpaşaoğlu Armağanı, Prof. Dr. Hüseyin Ülgen, s. 562)
Somut olaya gelince, davacıya ait emtianın ..."dan ..."e ... Havayolları Şirketi ile gönderilmek üzere davalının işlettiği ... Hava Limanı"ında bulunan antrepoya bırakıldığı ve emtia burada iken çıkan yangın nedeniyle emtianın yanarak zayi olduğu hususlarında taraflar arasında ihtilaf yoktur. Emtia taşınmak için davalı antreposuna konulmuş olup, davalı ile ... Havayolları arasında yer hizmetleri sözleşmesi mevcuttur. Nitekim, Dairemizin uyulan bozma ilamında davalının ifa yardımcısı (taşıyıcının adamları) olduğu, bu durumda meydana gelen zararın .../... Sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece, taşıyıcının kendisinin ve adamlarının bu yangını önlemek için tedbir alma olasılıklarının bulunmadığı, hatta ne tedbir alınır ise alınsın bu zararın önüne geçilmesinin mümkün olmadığı, konvansiyon hükümlerine göre sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de az yukarıda açıklandığı üzere dava tarihinde yürürlükte olan .../... Konvansiyonu"nun 20. maddesinde yük taşımaları için sadece gecikme halinde taşıyıcıya kurtuluş beyyinesi getirilmiş, ziya ve/veya hasar halinde kurtuluş beyyinesi öngörülmemiş olduğundan ziya ve/veya hasar sorumluluğu yönünden mutlak sorumluluk ilkesi bulunduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.