11. Hukuk Dairesi 2015/9054 E. , 2016/6752 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/03/2015 tarih ve 2012/230-2015/56 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 21.242 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle, ayrıca 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "..." markasını ihdas eden gerçek hak sahibi olan müvekkili şirket kurucusundan 2006/25113 sayılı "..." markasını devraldığını, müvekkilinin 2010/57187 sayılı "...", 2011/70039 sayılı "...", 2011/31388 sayılı "...-..." markalarının da sahibi olduğunu, davalının ihtarnameye rağmen müvekkilinin markasına tecavüze devam ettiğini, internet sitelerine, kataloglarında, ürünlerin ve ambalajları üzerinde kullandığını ileri sürerek, markalara vaki tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, menine, müvekkiline ait markasının davalı tarafından kullanılan ürün ve materyallerin imhasına, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 5.000 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu edilen "..." ibaresinin philips markası ile beraber ikinci bir ibare ile kullanıldığını, birebir aynı kullanımın bulunmadığını, ... ve ... ibarelerinin piyasada uzun yıllardan beri kullanıldığını, ... ibaresinin jenerik bir ibare olduğunu, müvekkili adına ... ibaresi taşıyan pek çok tescilin bulunduğunu, davacı markasının çok zayıf bir ayırt ediciliği bulunduğunu, davaya konu davacının tescilli markalarının hiç birisinin davalıya karşı ileri sürelebilecek nitelikte bulunmadığını, "..." ibaresi üzerinde aydınlatma ürünleri açısından öncelikli kullanımın kendilerine ait olduğunu, öte yandan davacı tarafın uzunca bir süre sessiz kaldıktan sonra bu davayı açmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, sesiz kalma yoluyla hak kaybına uğradındığını, tazminat şartlarının oluşmadığını, markaya tecavüzü ve tazminat taleplerinin zaman aşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, ... ... ibaresi tek başına değil dünya çapında tanınmış marka olan ... markası ile birlikte kullanıldığından tüketicilerin ... ... ibaresini ürün ismi, kodu olarak algılama ihtimallerinin oldukça yüksek olduğu, ... ibareli 2006 tarihli marka tescilinden önce davalı tarafından 11. sınıfta yer alan "aydınlatma cihazlarında" ... ibaresinin kullanıldığı, 2009 yılında ihtarname göndermesine rağmen 3 yıl 10 ay sessiz kalan davacı tarafın, bu kadar uzun süreden sonra davalının kullanımına itiraz etmesinin MK"nın 2. maddesinde vücut bulan dürüstlük ilkesiyle bağdaşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 17.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.