Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/12941 Esas 2008/6369 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/12941
Karar No: 2008/6369
Karar Tarihi: 22.04.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/12941 Esas 2008/6369 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/12941 E.  ,  2008/6369 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 2. İcra (Hukuk) Mahkemesi
    TARİHİ : 21/02/2007
    NUMARASI : 2005/981-2007/345

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.Kişi)  vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi  tarafından  düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.       
    1.Uyuşmazlık üçüncü kişinin İİK.nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir.
    Dava konusu taşınır mallar 04.05.2005 tarihinde  davacı 3.kişi huzurunda haczedilmiştir.Mülkiyet karinesi davacı  yararınadır. Davanın 3.kişi tarafından açılması ispat külfetinin yer değiştirmesine neden olmaz..Bu yasal karine aksinin davalı alacaklı tarafından  güçlü ve inandırıcı delillerle ispatı gerekmektedir.
    Davacı 3.kişi,işyerini ,borçlunun adresten ayrılmasından sonra boş olarak kiralayarak faaliyete başladığının ileri sürmüştür.Dosya içerisinde mevcut  belgelerden  borçlunun haciz adresinde faaliyette iken ,işyeri sahibi tarafından açılan  davası sonucunda  09.11.2004 tarihinde  tahliyesine karar  verildiği ,davacının bundan sonra 23.11.2004 tarihinde işyerini kiraladığı davacı ile  ve borçlu şirket ortakları arasında herhangi bir organik bağ bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Davalı alacaklı borçlunun ,tahliyesi sonrasında aynı işyerinde faaliyetine devam ettiği yönünde herhangi bir delil ibraz edememiştir.Borçlunun  tahliye  kararından 4 ay önce düzenlediği bono adresinin haciz adresi olması mümkün olup, borçlu adına düzenlenmiş su faturasının haciz adresinde bulunması ,tek başına borçlunun haciz adresinde  faaliyetine devam ettiğine yeterli bir kanıt niteliği taşımamaktadır.
    Bu durumda ,davalı alacaklı  haciz adresinin dolayısı ile hacizli malların borçluya ait olduğunu kanıtlayamadığından davanın reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırıdır.
    2.Kabule göre ise.davacı yararına hükmedilen tazminatın matrahı belirlenmesinde, takip konusu alacak ile hacizli mal değerinden hangisi az ise o miktarın esas alınması gerekirken,alacak miktarı esas alınarak fazla  tazminata hükmedilmesi de  hatalı olmuştur.
    O halde davacı  3.kişinin  bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.         
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi. 
     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.